"sahtekarlıkla" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالتزوير
        
    • الخداع
        
    • بتهمة الإحتيال
        
    • بالاحتيال
        
    Birisi dergiye onu sahtekarlıkla suçlayan bir mail göndermiş. Open Subtitles شخصٌ ما أرسل رسالة إلى المجلة الطبية متهمًا إياه بالتزوير.
    Barry sahtekarlıkla suçlandıktan sonra ortaya çıkmak hakkında konuştuk. Open Subtitles (باري)، وأنا تحدّثنا بشأن القدوم إلى هنا بعدما أُتّهم بالتزوير.
    Benim sahtekârlıkla ilgili ilk profesyonel deneyimim, bu şahıslardan biraz daha sonra, birkaç bin yıl sonra oldu. TED الآن لقائي المحترف مع الخداع كان لاحقاً قليلاً عن هؤلاء الرجال, ألفين عام لاحقاً.
    sahtekârlıkla veya... Open Subtitles -سواء عن طريق الخداع أو الاحتيال ...
    Travis Tanner tarafından sahtekârlıkla suçlanıyorum. Bu bardağın demliği suçlaması gibi değil mi? CM ile konuşmak için havaalanına gidiyorum. Open Subtitles أنا أقاضى بتهمة الإحتيال بواسطة ترافيس تانر أنا ذاهب للمطار للتحدث مع سي ام الآن
    Sahtekârlıktan suçlu olmasan bile sahtekârlıkla suçlanacaksın. Open Subtitles أنا مجبر الآن أن آتي وأخبر المحكمة ، وإلا حتى لو لم تكن مذنب بتهمة الإحتيال
    Kuruluşun başkanı sahtekarlıkla suçlandı, yatırımcılar para kaybetmeye başladı. Open Subtitles احسبها أنت الرئيس التنفيذي لشركة يتهم بالاحتيال
    Kuruluşun başkanı sahtekarlıkla suçlandı, yatırımcılar para kaybetmeye başladı. Open Subtitles احسبها أنت الرئيس التنفيذي لشركة يتهم بالاحتيال
    Şuradakini bir silah zannedebilirsiniz, ama işin aslı, o bir kaşe. Sınırları korurken bir kaşe kullanırdım. (Kahkaha) Tam bir Kanadalı hareketi. Gümrükteki görevim sırasında, sahtekârlıkla ilgili birçok şey öğrendim; bunlardan biri, sahtekârlıkla ilgili bildiğimi sandığım çoğu şeyin yanlış olmasıydı, bu akşam bu konudan bahsedeceğim. TED قد تفكرون أن هذا سلاح هناك. في الواقع, هذا طابع بريد. لقد استخدمت طابع بريد لأدافع عن حدود كندا. (ضحك) كندي جداً مني. تعلمت الكثير عن الخداع اثناء أداء واجبي هنا في الجمارك, والذي كان منه أن معظم ما ظننت أني اعرفه عن الخداع كان خاطئاً, وسوف أخبركم عن بعض ذلك الليلة.
    Her zaman başka bir adım vardır. Hâlâ bizi sahtekârlıkla suçluyorlar. Open Subtitles لازالوا مصرين على مقاضاتنا بتهمة الإحتيال
    Şirketin CEOları sahtekarlıkla suçlanırlarsa, yatırımcılar para kaybetmeye başlar. Open Subtitles الرئيس التنفيذي لشركة يتهم بالاحتيال و يخسر المستثمرون أموالاً
    Başkasından duymayın ama Avustralya'da sahtekarlıkla suçlanıyorum. Open Subtitles أنا متهم بالاحتيال في استراليا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more