"sakallı bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذو لحية
        
    • بلحية
        
    • ملتحي
        
    Eciş bücüş, sakallı bir adam olsaydım benim aklıma gelirdi. Open Subtitles سأفعل ذلك ، أن كنت رجلاً غربياً وساحراً ذو لحية.
    Burada sakallı bir adam var ve sen onun sakalını çekmedin bile. Open Subtitles أمامك رجل ذو لحية , أنت حتى لم تقم بشدها
    Orada oturmuş, sakallı bir adamla iskambil oynuyordum ona verdiğim kart sinek 7'lisi çıktı. Open Subtitles كنت أجلس ألعب الورق هنـاك مع رجل ذو لحية كنتأتواصـلمعـه أخرجتُ الورقة رقـم 7
    Tüm hatırladığım, koca sakallı bir adam. Ben annemin kucağındaydım. Open Subtitles إذن فإن كل ما أذكره هو رجل بلحية كبيرة و أنا كنت أجلس في حضن ماما حول النار
    Demek bu harika bir sakal. Daha önce hiç sakallı bir erkekle sevişmemiştim. Open Subtitles هذه لحية كبيرة ، لم أقبِّل أبدا شخصا بلحية
    Burada olma sebebim sizi kurtarmak değil, çocuklar. Ben yalnızca beyaz pantolonlu, sakallı bir adamım. Open Subtitles أنا لست هنا لأنقذكم يا أطفال أنا مجرد رجل ملتحي بسروال ابيض
    Gökyüzünde sakallı bir adam geri kalan her şey kadar mantıklı geliyor. Open Subtitles رجل في السماء ذو لحية يكون تفسير منطقي أكثر من أي شيء آخر.
    Kızıl sakallı bir adam vardı ve bir tane de eşarp giymiş olan. Open Subtitles كان هناك رجل ذو لحية حمراء وآخر يرتدي لصالح سيدة.
    sakallı bir katil kovboy hakkında çok bildiğimiz bir masalı okuyordu. Open Subtitles لقد روى حكاية طويلة مألوفة جداً عن قاتل على شكل راع بقر ذو لحية
    Kardeşlik partisinde başladık, sonra yurt partisine gittik sonra da sakallı bir adamla gitar çaldık. Open Subtitles -بدأنا في حفلة الإخوان ثم حفلة المسكن ثم حلقة جيتار من نوع ما مع رجل ذو لحية
    Tombiş sakallı bir adamın telefon ettiğini görüyorum, Michael. Open Subtitles هنالك شخص سمين ذو لحية رمادية يقوم بإتصال , (مايكل)
    Bir odada pasaklı, sakallı bir adam. Open Subtitles ‫رجل قذر ذو لحية داخل غرفة
    Evet ama, Lohank kirli sakallı bir maymun. Open Subtitles نعم لوهانك) قرد ذو لحية خفيفة)
    sakallı bir sahtekar o! Open Subtitles انه لص ذو لحية
    Şimdi de sakallı bir adamla tırmanış yapıyor. Open Subtitles ليس هذا الأمر الآن إنها تتسلق الجبل مع شاب بلحية
    Arkasında kanatları olan bir tanrıça. Uzun sakallı bir adam. Böyle tanrılar yoktur. Open Subtitles ...إن كنتِ تقصدين الرموز التي لها أجنحة على ظهورها أو رجل عجوز بلحية طويلة فذلك
    Dışarıda bekleyen taksi şoförü kılığında sakallı bir adamımız var. Open Subtitles لدينا رجل بالخارج سائق أجرة بلحية.
    Sarı bandanalı sakallı bir adam dışında. Open Subtitles باستثناء شخص واحد ملتحي مع منديل كبير اصفر
    Bu gölge, burada sakallı bir adama benziyor. Open Subtitles هذاالظل,هنا... يبدو كرجل ملتحي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more