"sakinleşmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • أهدأ
        
    • لأهدأ
        
    • تهدئة
        
    • ليهدئ
        
    • للخشونة
        
    Sakinleşmek istemiyorum. Ölenleri anmak istiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أهدأ أريد تكريم الرجل الذي مات
    Öyleyse Sakinleşmek için beni bir kere sik. Open Subtitles إذا ضاجعني ولو مرة كي أهدأ قليلا ً.
    Sadece biraz Sakinleşmek için bekliyordum. Open Subtitles انصت لي، وكنت أنتظر فقط حتى أهدأ قليلا.
    - Şimdi Sakinleşmek için birkaç parça atmam gerekecek. Open Subtitles حسناً والآن انا بحاجة إلى المزيد من الأصابع لأهدأ
    Sakinleşmek için 3 ağır ilaç ancak yetiyor. Open Subtitles أحتاج لثلاث زجاجات من السبريتزر لأهدأ.
    Sakinleşmek için birkaç gününü zindanda geçirebilirsin. Muhafızlar! Open Subtitles يمكنك قضاء بضعة ايام تهدئة في السجن، أيها الحراس
    Muhtemelen Sakinleşmek için Chloe ile sevişmiştir. Open Subtitles ربما انه مارس الجنس مع كلوي ليهدئ من نفسه
    Sakinleşmek için beş dakika. Open Subtitles خمس دقائق للخشونة
    Ben Sakinleşmek için yürümeye gidiyorum Open Subtitles سأتمشى حول المنطقة لكي أهدأ
    Sakinleşmek için biraz su süreceğim. Open Subtitles سأضع بعض الماء علي كي أهدأ ...
    Sakinleşmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أهدأ فحسب
    Onun yerine Lexington Bulvarı'ndaki bir bara gittim Sakinleşmek için iki kadeh attım gideri olan ilk kızı alıp, Carlyle'daki süite götürdüm. Open Subtitles بدلاً من ذلك ذهبت إلى حانة وفتيات في شارع "ليكسينغتون" أحصل على تسلية لكي أهدأ أخذت أول فتاة شابة قالت نعم وأخذتها إلى جناح في "كارلايل".
    Sakinleşmek ister misin? Open Subtitles هل تريدين أن أهدأ ؟
    Sakinleşmek falan istemiyorum. Open Subtitles ) - لا أريد أن أهدأ -
    Sakinleşmek mi? Open Subtitles أهدأ ؟
    Sakinleşmek mi! Open Subtitles أهدأ !
    Planım, biraz dondurma yemek, Sakinleşmek. Open Subtitles سوف أذهب لتناول بعض المثلجات لأهدأ
    Sakinleşmek için bir yere ihtiyacım vardı. Open Subtitles احتجتُ فقط لمكان منعزل لأهدأ فيه.
    Ancak yine de Sakinleşmek için zamana ihtiyacım var. Open Subtitles لكني مازلت أحتاج وقت لأهدأ
    Çocuklar sevişirken Sakinleşmek falan istediklerinde seni düşünüyorlarmış. Open Subtitles عندما يُقبّلون بعضهم ثم يريدون تهدئة الامور بعض الشيء يفكرون بكِ
    Jill Sakinleşmek için hapları kullanıyordu, ama kaynanasını sakinleştirmeye karar verdi, ve herkesi mutlu etmeye tabii. Open Subtitles جيل " تأخذ بعض الأقراص لتهدئة نفسها " وتقرر تهدئة حماتها بدل ذلك وتجعل الجميع سعداء
    Superboy'un sadece Sakinleşmek için zamana ihtiyacı var. Open Subtitles -سوبربوي يحتاج فقط إلى الوقت ليهدئ
    Sakinleşmek için beş dakika verirler. Open Subtitles حصلتُ على خمس دقائق للخشونة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more