sakinleşmesi için bir dakika ver. | Open Subtitles | هل يمكنك ان تجرب على الاقل؟ اعطها دقيقة لتهدأ |
Yasemin'e sakinleşmesi için biraz zaman tanıyın. | Open Subtitles | أمير على فقط إعطها بعض الوقت لتهدأ |
Bırak gitsin. sakinleşmesi için biraz zaman ver. | Open Subtitles | دعها تذهب، اعطها بعض المجال لتهدأ |
Onu sadece sakinleşmesi için bir yere götürmeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | كان عليهم أخذه لمكانٍ ما ليهدأ فحسب |
Böylece Lily, Marshall'ın fıstık ezmesi konusunda sakinleşmesi için ona birkaç saat verdi. | Open Subtitles | (لذا، الشيء التالي الذي فعلته (ليلي هو اعطاء (مارشال) بعض الوقت ليهدأ موضوع الزبده بالفستق |
Genç kızları bilirim. Ona sakinleşmesi için süre ver. | Open Subtitles | أنا أعرف البنات المُراهقين إعطها فرصة لتهدئ وهى ستأتى لتبحث عنكَ |
Tink bu! Ona sakinleşmesi için bir şans ver. | Open Subtitles | فقط أعطها فرصة لتهدأ |
Ona sakinleşmesi için birkaç dakika ver. | Open Subtitles | فقط أعطيها بضعة دقائق لتهدأ. |
sakinleşmesi için zaman ver. Geri döner. | Open Subtitles | -اعطها بعض الوقت لتهدأ |
Ona sakinleşmesi için biraz daha zaman tanı olur mu? | Open Subtitles | -إمنحها بعض الوقت لتهدأ |
Bence sakinleşmesi için durup bir saniye düşünmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | -أظنّها بحاجة لوقتٍ لتهدأ . |
sakinleşmesi için ona biraz zaman ver. | Open Subtitles | سيعطيه هذا بعض الوقت ليهدأ |
Tamam ona sakinleşmesi için biraz zaman verelim. | Open Subtitles | حسنًا, لنمنحه بعض الوقت ليهدأ |
Tamam ona sakinleşmesi için biraz zaman verelim. | Open Subtitles | حسنًا, لنمنحه بعض الوقت ليهدأ |
sakinleşmesi için ona bir ay boyunca Tanrı gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | سنضطر لمعاملته كالآله لأشهر، لتهدئ اعصابه فقط. |
Ortalığın sakinleşmesi için bana biraz zaman ver. | Open Subtitles | أعطني القليل من الوقت لتهدئ الأمور |