Eğer saldırırlarsa arkanı kollayacak birkaç adam verebilirim sana ama bir sonraki hareketimizi yapmadan önce etrafın sakinleşmesini beklemeliyiz. | Open Subtitles | سأمنحك بعض الرجال من أجل حمايتك في حالة قرروا الانتقام منك علينا أن ندع هذا الأمر يهدأ قبل أن نقوم بخطوتنا التالية |
Olaya el koymak için ortalığın sakinleşmesini beklememiz gerek. | Open Subtitles | سنضطر لترك الوضع يهدأ قبل أن نعود إلى هناك |
Döngünün içine girmeden önce ortalığın sakinleşmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | نحنُ ننتظر حتى يهدأ الساحل ومِن ثمّ سندخلُ في الحلقة المُفرغة |
Alarm çalmadan uyandım... ve makinenin sakinleşmesini bekledim. | Open Subtitles | لقد استيقظت بنفسي بدون المنبه وانتظرت الآلة لكي تهدأ تهدأ في نظري |
Ortalığın sakinleşmesini beklemek en iyisi galiba. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا سيكون منً الأفضل تَرْك الأشياءِ تهدأ قليلاً. |
Gitmesi için onu zorlayamam. Ona tekrar yaklaşmam için sakinleşmesini beklemek zorundayım. | Open Subtitles | لا أستطيع إجبارها على الرحيل سأتركها تهدأ قبل أن أكلّمها ثانية |
Öfkeli halkımın sakinleşmesini kısa bir sürede sağlayabilirim. | Open Subtitles | يمكننى أن أتفادى المواطنين الغاضبين لدقيقة حتى يهدأوا |
Yani belki sakinleşmesini bekleyebilseydin ya da özür dileseydin... | Open Subtitles | أعني، ربما لو انتظرتيه حتى يهدأ |
Görünüşe göre herkesin biraz sakinleşmesini. | Open Subtitles | أريد أن يهدأ الجميع من نظراتكم لي |
Eğer dopamin reseptörünü çıkardığımız zaman sineklerin sakinleşmesi daha uzun sürüyorsa, bundan biz bu reseptörün ve dopaminin normal fonksiyonunun hava akımından sonra sineklerin daha hızlı sakinleşmesini sağladığı sonucuna varıyoruz. | TED | لذا فعندما نستبعد مستقبلات الدوبامين ويستغرق الذباب وقتا أطول للهدوء والعودة للوضع الطبيعي بعد النفخ نستنتج أن هذه هي الوظيفة الطبيعية لمستقبلات الدوبامين هي أن تجعل الذباب يهدأ بشكل أسرع بعد نفخ الهواء |
Profesör, adamınıza sakinleşmesini söyleyin. | Open Subtitles | أستاذ، أخبر رجلك أن يهدأ. |
O yüzden sakinleşmesini istedim. | Open Subtitles | لهذا السبب أردته أن يهدأ |
Hey Man'e bir iki saniye sakinleşmesini söyler misin? | Open Subtitles | هلا طلبت من "هاي مان " ان يهدأ قليلاً |
Ancak yakında sakinleşmesini umuyoruz. | Open Subtitles | لكننا نأمل ان يهدأ قريبا |
Belki de işlerin sakinleşmesini bekliyorlardır. | Open Subtitles | ربما كانوا يتمسكون به، منتظرين القيام بنشره عندما تهدأ الأمور |
Ortalığın sakinleşmesini bekleyelim olur mu? | Open Subtitles | وترك الأمور تهدأ قليلاً حسناً ؟ |
Karınıza sakinleşmesini söyleyin. | Open Subtitles | سيّدي, أخبر زوجتك بأن تهدأ رجاءاً. |
Bir şeyler yapmadan önce ortalığın biraz sakinleşmesini bekleyelim. | Open Subtitles | دعي الآمور تهدأ قبل أن تقومي بأي شيء |
Biz de biraz dinlenmeye çalışıp, ortalığın sakinleşmesini bekleyelim. | Open Subtitles | تعلمون، دعنا فقط محاولة الحصول على بعض الراحة ونأمل أن الأمور سوف تهدأ . |
- Elisha gitmesine müsaade etmiş ama şu an karısının sakinleşmesini bekliyormuş. | Open Subtitles | أنه تركها تذهب و أنه ينتظرها حتى تهدأ |