"saklıyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يخفون
        
    • يحتفظون
        
    • يخفونه
        
    • يخفونها
        
    • يبقون
        
    • يُخفون
        
    • يحتفظوا
        
    • يخفيان
        
    • وبعدها نختفى
        
    • يخبئونها
        
    • يخزنون
        
    • يخفين
        
    Bir soruşturma olursa da mal varlıkları dondurulursa diye paralarını bu vakıfta saklıyorlar. Open Subtitles انهم يخفون اموالهم في هذه المؤسسة في حالة وجود تحقيق وتم تجميد ممتلكاتهم
    Soruşturmaya devam edin. Onlar bir şeyler saklıyorlar. Open Subtitles إستمر في التحقيق فهم يخفون بعض المعلومات
    O ilaçlar hafızana mı yardım ediyor yoksa gerçek Jack'i mi saklıyorlar? Open Subtitles هل هذه الحبوب تساعد تلك الذكريات أم أنهم يخفون الوجه الحقيقي لـ جاك؟
    Ama bunlar en güçlü etkilerini çok hızlı bölünen hücrelere saklıyorlar ki bu da kanserin tamamen kendine has olan niteliği. TED لكنهم يحتفظون بتأثيرهم الأقوى للخلايا سريعة الانقسام، وهي بالتَّحديد السمة المميزة للسَّرطان.
    Orada. Pencerede gördüm. Onu saklıyorlar. Open Subtitles إنه هناك , لقد رأيته خلف النافذة , إنهم يخفونه
    Eğer gecenin bir yarısı gizlice iş yapıyorlarsa bir şey saklıyorlar demektir. Open Subtitles ،وإن كانوا يتوارون في منتصف الليل فيعني أنهم يخفون شيئاً بالتأكيد
    Bu şekilde kaçak malları saklıyorlar. Open Subtitles إنّهم يخفون كل أنواع البضائع المُهرّبة به
    saklıyorlar. İnsanlardan gizliyorlar. Open Subtitles انهم يخفون الامر ويخفون الحقيقه عن الناس
    Herhalde açık büfeyi burada saklıyorlar. Open Subtitles أظنه هذا المكان الذي يخفون فيه الحانة المفتوحة
    Yüzyıllardır gerçeği saklıyorlar ve yüzyıllardır cesur adam ve kadınlar onlara meydan okuyor. Open Subtitles كان يخفون الحقيقة لقرون، ولقرون نساء ورجال شجعان تحدوهم.
    Bizden bir şey saklıyorlar. Yoksa neden bu kadar güvenlik olsun? Open Subtitles إنهم يخفون شيئاً عنا لماذا كل هؤلاء الجنود هنا؟
    Tabi ki ürpertici gezginler cesetlerini ürpertici mağaralarda saklıyorlar. Open Subtitles طبعًا الرحّالة المخيفون يخفون أجسادهم في كهوف مخيفة.
    Bir şey saklıyorlar. Son vurgundan kaldırdıkları büyük bir ganimet. Open Subtitles إنهم يخفون شيء، قطعة مهمة من غنيمتهم الأخيرة.
    Bedenleri bir çeşit geçici canlılıkta saklıyorlar, daha sonra onları... Open Subtitles الريث قاموا بتحنيط البشر , يحتفظون بهم بصورة مؤقتة لكي يستطيعوا مؤخرا..
    Eski numuneleri saklıyorlar, değil mi? Open Subtitles إنّهم يحتفظون بتلكَ العينات القديمة، أليس كذلك؟
    Hastaneyi baştan aşağıya arayın. Ne saklıyorlar görelim. Open Subtitles فتّش كامل المستشفي من القمة إلى القاع، لنرى ما الذي يخفونه
    Teknoloji değişiyor ve burayı hâlâ saklıyorlar. Open Subtitles التكنولوجيا تغيرت , ومازالوا يخفونها
    Sadece birkaç kişi bu adanın tam olarak nerede olduğunu biliyor, ve bunu bir sır gibi saklıyorlar. Open Subtitles هناك قله من الناس الذين يعرفون أن تقع بالضبط و بالطبع يبقون هذا سراً
    Bu evde, paralarımızı saklıyorlar... ve ben onları bulmak niyetindeyim. Open Subtitles همّ يُخفون مالنا في هذا المنزل وأنا سأجده
    Devamlı senden bir şeyler saklıyorlar. Open Subtitles فإنهم دائماً ما يحتفظوا بأشياء لهم تخصهم عنكِ
    Bir şey saklıyorlar fakat Dave ancak Brendan Harris kadar katildir. Open Subtitles إنهما يخفيان شيئاً ولكن لا أعتقد أن دايف بويل يمكنه القتل كبريندن هاريس
    Onları yedinci kata çıkardılar. Orada saklıyorlar. Hepsi kafayı yemişler. Open Subtitles حسنا ، هم يأخذوننا الى الطابق السابع وبعدها نختفى هناك
    - İlahi Annemiz. - Onu benden saklıyorlar. Open Subtitles إنهن يخبئونها عمداً
    Ayrıca, bunları bir depoda saklıyorlar. Open Subtitles بجانب انهم يخزنون هذه الأشياء فى مخزن على الجليد
    Hiç düşünmediğiniz yerlere bu tarz şeylerini saklıyorlar. Open Subtitles لأنهن يخفين متعلقاتهن في أماكن لا يخطر لك أن تبحث فيها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more