-Onu bir kiliseye mi saklamışlar? | Open Subtitles | لقد أخفوه في كنيسة ؟ |
O zamandan bu güne onu burada saklamışlar. | Open Subtitles | أخفوه هنا مُنذُ ذلك الوقت. |
Bak, bu taşı yapan rahipler onun mezarına bir şey saklamışlar. | Open Subtitles | أعتقد أن الرهبان الذين أخفوا هذا الشيء في قبرها، كـ مفتاح -مفتاح لماذا؟ |
Evet, arıyor ama uçağı saklamışlar. | Open Subtitles | أجل بالطبع، لكنهم أخفوا الطائرة |
Ormanda bir... tapınak inşa edip saklamışlar. | Open Subtitles | وكما تقول القصة بنوا معبد المايا في عمق غابات الأمازون لإخفاء الكنز |
Yakıt tankı torpidodan sökülmüş ve oluşan boşluğa bu dondurucu tüpü saklamışlar. | Open Subtitles | تم إزالة حاوية الوقود من الطوربيدات لإخفاء.. القمرة الحيوية |
Kara kutuyu bir yere saklamışlar. İçinde gerçek kimliklerimiz var. | Open Subtitles | لقد خبأوا الصندوق الأسود بمكان ما، وبه هوياتنا الحقيقية، يجب أن نعرف مكانه |
Tevekkeli bizden saklamışlar. | Open Subtitles | ولاغرابة أنهم أخفوه عنّا |
- Peacock Kardeşler altını saklamışlar. | Open Subtitles | رجال الطاووس أخفوا الذهب |
Yakıt tankı torpidodan sökülmüş ve oluşan boşluğa bu dondurucu tüpü saklamışlar. | Open Subtitles | تم إزالة حاوية الوقود من الطوربيدات لإخفاء.. القمرة الحيوية |
Patron, erkekler tuvaletine silah saklamışlar. | Open Subtitles | يا زعيم، لقد خبأوا أسلحة في حمام الرجال |