Küçük bir çukuru saklamanın en iyi yolu daha büyüğünü oluşturmaktır. | Open Subtitles | أفضل طريقة في إخفاء انحناءة صغيرة هو أن تتسبب بانحناء أكبر. |
Bazen bir şeyi saklamanın en iyi yolu onu herkesin gözü önüne koymaktır. | Open Subtitles | أحيانا يكون من الأفضل إخفاء الأشياء على مرأى الجميع |
Artık saklamanın âlemi yok, çavuş. | Open Subtitles | ما من مغزى وراء إخفاء الأمر الآن أيّها الرقيب |
Cenaze arabası, tabut, minibüs. Çocukları saklamanın milyonlarca yolu var. | Open Subtitles | سيارات دفن الموتى, نعوش, شاحنات مقفلة مليون طريقة لإخفاء الأطفال |
Artık saklamanın bir manası yok o hâlde. Senden nefret ediyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أظن لا حاجة لإخفاء هذا بعد الآن ، .. |
Federal bir araştırma sırasında, bilgi saklamanın yasa dışı olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أجل، حسناً، تعلمين أنه مخالف للقانون حجب معلومات خلال تحقيق فدرالي |
Ama ondan bir şeyler saklamanın ilişkiniz için en iyisi olduğundan emin misin? | Open Subtitles | أجل ولكن هل أنتي متأكدة بأن إخفاء الأمور عنه |
Parayı saklamanın yasal mı yada ahlak dışı mı olduğuyla ilgilenmiyoruz. | Open Subtitles | لا نكترث إن كان إخفاء النقود شرعياً أو لا أخلاقيّ |
Bunca zamandır bu sırrı saklamanın ne kadar zor olduğunu düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل صعوبة هذا عليه، إخفاء سره طيلة هذا الوقت |
Bir yıldız gemisini okyanusun dibine saklamanın ne kadar saçma bir fikir olduğunun farkında mısın? Geceden beri buradayız. | Open Subtitles | هل لديك فكرة، كم هو مثير للسخرية إخفاء مركبة فضائية في قاع المحيط |
Şeref, kardeşlerinden sır saklamanın neresinde? | Open Subtitles | أين الشرف في إخفاء الأسرار عن إخوتك؟ |
Bunu sana asıl kaynakla geldiğimde gösterecektim ama artık saklamanın bir anlamı yok. | Open Subtitles | كنت سأريك هذه عندما أعود مع المجين الأصلي فما من نفع من إخفاء هذا بعد الآن |
"Bilimsel olarak, bir cesedi saklamanın en iyi ve hızlı yolu nedir? Bu soruyu hemen çözebilir misin?" | TED | مثلًا كتب لي شخص ما يقول، علميًا، ماهي أفضل وأسرع طريقة لإخفاء جثة؟ |
Bu kundaklamaysa, bunu saklamanın yeni bir yolunu bulmuşlar. | Open Subtitles | حسناً، إن كان هذا بفعل شخص فقد وجد طريقة لإخفاء الجريمة |
Bir bilgisayarda bir dosyayı saklamanın en incelikli yolu nedir? | Open Subtitles | ماهي الطريقة الأكثر تطورا لإخفاء ملف داخل حاسوب؟ |
Bu maskaralığın içinde gerçek rolünü saklamanın en iyi yolu başka bir adayı suçlamaktan başka ne olabilir ki? | Open Subtitles | ما الطريقة الأفضل لإخفاء دورك الحقيقي في هذه المهزلة سوى إتهام مرشح أنه يلعب دورك؟ |
Veya belki de birisi benim görmemi istemediği şeyleri saklamanın bir yolunu bulmuştur. | Open Subtitles | أو ربما وجد أحدهم طريقة لإخفاء . ما لا يرغب أن أراه |
Eğer gerçeği anlatmazsam, bilgi saklamanın da suç olacağını söylediler. | Open Subtitles | قالوا إنني لا أقول الحقيقة، و أن حجب المعلومات هو جريمة أيضاً |
Ona herşeyi söyleyeceğim. o zaman daha fazla saklamanın bir anlamı yok. | Open Subtitles | ساخبرها بكل شئ بعد ان يحدث هذا ليس هناك من سبب لإخفائه |
Ve televizyon şovu olup da sır saklamanın ne kadar zor olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | اتعرفين كم هو أمر صعب ان تكوني مقدمة برنامج .. وتحفظين سرا؟ |
Birbirimizden bir şeyler saklamanın faydası yok. | Open Subtitles | لا يكون الأمر مساعدًا أبدًا ونحن نخفي الأسرار عن بعضنا البعض |
Şu vakitte burada bir kaçağı saklamanın akıllıca olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | وتعتقدان أنّ إيواء هارب هنا أمر حكيم، في هذا الوقت تحديداً؟ |
Hala canlı olup olmadıklarından emin olmaksızın tohumları saklamanın bir yararı yok. | TED | ليس جيدا تخزين البذور إذا كنت لا تعرف انها قابلة للحياة. |
Aslında buraya gelerek, bu evi sır olarak saklamanın neden bu kadar önemli olduğunu anlayacağım konusunda kendimi ikna etmiştim. | Open Subtitles | أقنعتُ نفسي حقّاً بأنّه بمجيئي إلى هنا سيكون هذا الأمر كلّه منطقيّاً... لمَ هو من المهمّ جدّاً أن تبقي أمر هذه الشقّة سرّاً |