Sokaktakilere taş atıp, sonra da saklandığımız çatı. | Open Subtitles | السقف حيث أعتدنا على رمى الحجارة على الناس فى الشوارع ثم نختبئ |
saklandığımız yer oldukça küçüktü. | Open Subtitles | المكان الذى كنا نختبئ فيه كان صغيراً للغاية |
Belki de suçlular gibi evimizde saklandığımız için bakıyorlardır. | Open Subtitles | ربما لأننا نختبئ داخل منزلنا وكأننا مذنبين |
saklandığımız yere girdin. | Open Subtitles | لقد أقتحمت مخبأنا |
Hook saklandığımız yeri bulursa, karnımızı deşer. | Open Subtitles | إذا اكتشف هوك مخبأنا سيدمّرنا |
- saklandığımız yere Feng Şui yapıyoruz. | Open Subtitles | -فقط نستطلع مخبأنا |
Birçoğumuz ardında saklandığımız maskelerin palavra olduğunu biliriz. | Open Subtitles | جميعا نعرف أن القناع الذى نختبىء خلفة هراء |
Burası da oyuncakçıdan sihirli iksirler çaldığımızda polisten saklandığımız yer. | Open Subtitles | و... و هنا حيث كنا نختبىء من الشرطة بعد سرقة جرعات سحرية من متجر الالعاب |
Onları saklandığımız yere getiren onun ağlamasıydı. | Open Subtitles | لقد كان بكائه الذي قادمهم إلى المكان الذي كنا نختبئ به |
Çünkü altına saklandığımız kaya o kadar büyük değil, insanlar burnunu sokmaya başlarsa, işimiz biter. | Open Subtitles | استعيديها إذاً - .. لأن هذه الصخرة التي نختبئ تحتها ليست كبيرة .. وإن بدأ الناس بالتفتيش عن ماضينا ، فسينتهي أمرنا |
Kilerde saklandığımız mı? | Open Subtitles | ماذا، أننا نختبئ في المخزن؟ |