"saklanmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • مخبأة
        
    • مخبأ
        
    • مخفية
        
    • يختبئ
        
    • مخفي
        
    • تختبئ
        
    • اختبأت
        
    • مخبئة
        
    • مختبئين
        
    • يختبيء
        
    • يختبىء
        
    • مخبّأة
        
    • مختبأة
        
    • مختبئاً
        
    • مختبيء
        
    Temizlik işçileri kurbanı çöp yığınının altında saklanmış halde bulmuş. Open Subtitles عامل صرف صحي وجد الضحية مخبأة أسفل أكياس قمامة هنا
    Bu kayıt bir yıl sonra ailesinin tavan arasında saklanmış olarak bulundu. Open Subtitles وجد هذا التصوير بعد عام من الجريمة مخبأ فى العلية عند العائلة
    Kadın vahşice öldürülüp, çatı arasına saklanmış. Open Subtitles تم العثور على جثّة الزوجة مخفية بالغرفة العلوية
    Bu sahneyi, kapının arkasına ya da tuvalete saklanmış küçük bir çocuğun izlediğini farzedin.... Open Subtitles تخيل المشهد كما لو أن طفل صغير يختبئ داخل خزانة ملابس ..أو خلف باب
    Fakat bu iddia siyasi önyargılar ardına saklanmış belagat bir tuzaktır. TED لكن هذا الإدعاء عبارة عن فخ خطابي مخفي خلف الانحياز السياسي.
    Bir sıçan gibi burada saklanmış başka bir adamın kadını ve çocuğuyla evcilik oynuyor gibi yapıyorsun. Open Subtitles تختبئ هُنا كالفأر، مُتظاهرًا كرجل منزل مع امرأة رجل آخر وابنه
    Bu kalede saklanmış vaziyette 200 külçe altın var. Open Subtitles توجد 200 قطعة من الذهب مخبأة فى هذة القلعة
    Yazılım, prezervatiflerin içine saklanmış mikro sürücülerdeydi. Open Subtitles البرنامج كان مخزّنا في رقاقات صغيرة مخبأة داخل الواقيات الجنسية
    Bilirsiniz, ben burda yaşarken burası hakkında saklanmış bir kaç sevimli çapkınlığım vardı. Open Subtitles أتعلمون، لقد كان لدي بعضاً من أشياء البالغين مخبأة حول المكان عندما كنت أعيش هنا
    Çorabın öteki tekini bu sumenin altına saklanmış vaziyette bulduk. Open Subtitles وجدنا على الجورب الآخر مخبأ تحت غطاء المكتب
    Sadece yasını tutarım, çünkü ışık ve ılıklıkla saklanmış bir dünya, oranın acısını çekemem. Open Subtitles أنا أستطيع فقط أن أتوقَ له لأنه مخبأ بالضوء والدفء لا أستطيع تحمله
    Zekice saklanmış, değil mi? Böylece bizim gibi insanların arasına sızabiliyorsun. Seni pislik. Open Subtitles لكن العلامة مخفية بذكاء لتخدع أشخاص مثلنا , أليس كذلك؟
    Diğerlerinin arasına saklanmış. Neredeyse görmeyecektim. Open Subtitles كانت مخفية بين الشظايا الأخرى لم انتبه لها.
    O ve Sör Thomas Seymour, Carpentras'a Kardinal Pole'ün saklanmış olabileceği düşünülen yere varmışlar. Open Subtitles انه مع السير توماس سيمور الآن في كاربينترا حيث يفترض بأن الكاردينال نيبول يختبئ هناك
    Buralarda bir yerlerde saklanmış bizi izlediğine bahse girerim. Open Subtitles .أراهن أنه هنـا , ينـظر إليـنا , من مكـان مخفي
    Her zamanki gibi çalıların arkasına saklanmış küçük ceylanlar var. Open Subtitles الغزلان الصغيرة... تختبئ بين أصدقائها...
    Yatağın altına saklanmış, annesini nasıl öldürdüğünü görmüş. Open Subtitles ولقد اختبأت تحت السرير وشاهدته يقتل والدتها
    Banyodaki lavabonun altına bir kutu sarımsak tuzu oldukça şüpheli biçimde saklanmış. Open Subtitles علبة تحتوي علي ملح وثوم مخبئة بطريقة مريبه داخل الحوض فى الحمام
    Hepsi çömelmiş ve o küçük arka odaya saklanmış. Open Subtitles كانوا يزحفون مختبئين فى تلك الغرفة الخلفية
    İnci'nin arkasında bir yerde saklanmış minik bir şey olmalı. Open Subtitles يبدو إنها شيء صغير جداً يختبيء خلف سفينتي اللؤلؤة
    Belki de şu anda saklanmış bana komplo kurmak istiyordur. Open Subtitles ربّما كان يختبىء الآن، و يريد تضييق الخناق عليّ.
    Faturalar ya da dosyalar arasında saklanmış hamiline bir senet olabilir, ya da buradaki elektronik aletlerden birisinin içinde mücevher halinde saklanmış olabilir. Open Subtitles يمكن أن تكون في سندات مخبّأة في فواتير أو ملفات أو على الأرجح، في شكل مجوهرات مخبّأة في مكان ما بداخل هذه الإلكترونيّات
    Kızı bulmuşlar Amcasına saklanmış Open Subtitles عثرنا على الفتاة كانت مختبأة فى منزل عمها
    Eminim, belki, bir yerlerde saklanmış bazı iyilikleri vardı, ama... bu senin sorumluluğun değildi. Open Subtitles أنا متأكدة أنه ربما كان هناك بعض الخير مختبئاً في قلبها لكنها ليست مسئوليتكِ
    Yıllardır, bizi teker teker indiren iyi saklanmış bir muhbir var. Open Subtitles لسنوات طويلة كان هناك دائما مخبر مختبيء جيدا تم ارساله لسبب ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more