Evet aslında, burada saklanmaya çalışıyorum çünkü Final Maçı'nı kimin kazandığını öğrenmek istemiyorum. | Open Subtitles | أجل، أَنا في الحقيقة أحاول الإختباء لأنني لا أريد معرفة من فاز بالمبارة النهائية |
Çocukluğumuzda saklambaç oynuyorduk ve Girja buraya saklanmaya geldi. | Open Subtitles | في طفولتنا عندما كنا نلعب الغميضة وجارجا ذهبت هناك الإختباء |
Hükûmetin kontrol alanlarından, eylemlerini izole ederek, gizleyerek saklanmaya çalışıyorlar ve biz onlarla aynı nehirde balık tutmak zorundayız. | TED | انهم يحاولون الاختباء من مقدره الحكومه على عزلهم و منع نشاطهم , لذا علينا السباحه كلنا في نفس المحيط. |
Gizlenmek aşamalı bir alışkanlıktır, ve saklanmaya bir başladınız mı öne çıkıp konuşması gitgide zorlaşır. | TED | الاختباء عادة تقدمية، ويوم تبدأ بالاختباء، فإنه يصبح من الصعوبة أن تتقدم وترفع صوتك. |
- Tamam. saklanmaya giden birisi için epey sakin görünüyorsun. | Open Subtitles | أنت هادئة جداً بالمقارنة بشخص ما في طريقة للإختباء |
Bir anlaşmanın arkasına saklanmaya hakları yok. | Open Subtitles | ليس لديهم حق الإختفاء خلف اتفاقية الشركة ناولني الحليب |
Ama korktuğundan saklanmaya çalışırsan seni tümüyle yutması riskiyle karşılaşırsın. | Open Subtitles | ،ولكن حاول أن تختبئ ممّا تخشاه ومن تخشاه سيسيطر عليك دائماً |
Yani şurada, mutfakta saklanmaya çalışan iri kıyım lekeyi. İyi şanslar hacıyatmaz. | Open Subtitles | الشخص السمين هناك الذي يحاول أن يختبئ في منطقة المطبخ ، حظاً موفقاً |
Pencereleri sürgüleyin. saklanmaya çalışın. | Open Subtitles | أغلقوا النوافذ حاولوا الأختباء |
Hatalarımdan saklanmaya son verip tekrar bir baba olmanın zamanının geldiğine karar verdim. | Open Subtitles | قررت بأنه حان الوقت للتوقف عن الإختباء عن أخطائي حان وقت أن أكون والداً مرة أخرى |
Arkasına saklanmaya çalıştığın bu yabani kişiliğin değil. | Open Subtitles | وليس هذا المظهر القاسي الذي تحاول الإختباء خلفه |
Ormanın ortasında ağaçların arkasında saklanmaya çalışıyordum. Dondurucu soğuktu. | Open Subtitles | محاولاً الإختباء خلف الأشجار ، والجو كان متجمداً |
Yaktı, aç bıraktı, saklanmaya zorladı. | Open Subtitles | أحرقنا، عرضنا للجوع وأجبرنا على الإختباء |
Yani 16 yıl sonra buraya dönüp saklanmaya son verdiğim yerin burası olması uygun ve korkunç. | TED | إذًا إنه من المناسب والمخيف أنني عدت إلى هذه المدينة بعد 16 سنة وقد اخترت هذه المنصة لكي أتوقف أخيرًا عن الاختباء. |
İlrleyen günlerde böcek gibi sürünmeye başlıyorlar ışıktan korkuyorlar,karanlık ve nemli köşelere saklanmaya eğilimli oluyorlar. | Open Subtitles | بعد عدة أيام يقومون بسلوكيات تشابه الحشرات كالزحف فوبيا الضوء ونزعة الاختباء في الظلام والزوايا الرطبة |
Kulakları düşer, kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırır inler ve saklanmaya çalışırdı. | Open Subtitles | كان يدور حول الحديقة وهو رافع اذنيه وزيله بين رجليه يعوي ويحاول الاختباء |
Arkadaşın rüzgâr yanındayken saklanmaya gerek yok kardeşim. | Open Subtitles | لا حاجة للإختباء يا أخي عندما تكون صديقاُ مع الرياح |
Halkımız onlardan saklanmaya çalıştı, ama her zaman bulundular. | Open Subtitles | لقد حاول شعبنا الإختفاء منهم ، و لكنهم كانوا دوما ما يجدوننا |
Çöle saklanmaya gidiyorsun, çünkü korkuyorsun. Git artık. | Open Subtitles | تذهب الي الصحراء لكي تختبئ لأنك مرعوب |
Senin gibi bir çöp örtü altında saklanmaya gitmeli! | Open Subtitles | يجب على القمامة مثلك ان يختبئ تحت الاغطية |
Ninemin evine saklanmaya çalıştım ama annem taşıması gerekse bile beni götüreceğini söyledi. | Open Subtitles | حاولت الأختباء ببيت جدتي... لكن أمي قال أنها لن تتركني. حتى لو أضطرت لحملي. |
O zaman büyük bir kayanın ardına saklanmaya ne dersin? | Open Subtitles | مازال لديك صخرة ضخمة لتختبئ خلفها، أليس كذلك؟ |
Yarısı masanın altında, demek ki saklanmaya çalışmış ve şüpheli onu bulmuş. | Open Subtitles | مما يعنى انها حاولت الاختفاء و القاتل وجدها |
Ve senin de paçaların tutuştu ve o zavallı çocuğu yanına alarak buraya saklanmaya geldin. | Open Subtitles | ثم جئت تطلب مكافأة ببرودة أعصاب. وجئت مهرولاً بالطفل لكى تختبأ معه. |
İşte buraya. İlkel bir dünyada kanalizasyonlarda saklanmaya. | Open Subtitles | لهذا مختبئين في المجاري, في عالم بدائي |
Askerlerimi yeraltı mezarlarında saklanmaya gönderiyorum. | Open Subtitles | سأرسل محاربي للاختباء في القبور |
Buraya saklanmaya mı geldin? | Open Subtitles | أتيتِ هنا لتختبئي أنت أيضاً؟ |
saklanmaya devam etmene yardım edebilirdim, ama etmeyeceğim. | Open Subtitles | أستطيع أن أساعدك لتبقي مختفٍ , لكني سوف لن أفعل |
Böyle çalışmaya devam edersek, Jacky köşeye sıkışıp yoldan çıkacak hedefleri yeterince hızlı temizlersek doğruca o bok çukurunda saklanmaya gider. | Open Subtitles | لو ظللنا على هذا الحال "جاكي" ستلد بمفردها لو قضينا على الهدف بسرعه إستقل محراثاً و عد لمنزلك |