Artık saklanmayacağım. Kendi seçtiğim hayatı yaşayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن سأعيش الحياة التي اخترتها |
Çok utandım. Ama saklanmayacağım çünkü ben yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | لكنني لن أختبيء أنا لم أفعل أي شيء سيء |
Hayatım boyunca saklanmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أختبيء لباقي حياتي |
Dinle, neler olduğuna dair teorilerin olduğunu biliyorum, sadece bilmeni istiyorum ki, eğer Wade Crewes masumsa, bundan saklanmayacağım. | Open Subtitles | لكن اريدك ان تعرف ان كان وايد كروز بريئا فلن اختبئ من هذا نعم. |
Dahice planın buysa eğer orada saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبئ هناك إن كانت تلك خطّتك العبقريّة |
Daha fazla saklanmayacağım. Gelip beni bulsunlar. | Open Subtitles | لا مزيد من الإختباء يمكنهم القدوم للحصول عليّ |
Siz hayatlarınızı tehlikeye atarken, ben saklanmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أختفي بينما تخاطرون بحياتكم |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Dinle, neler olduğuna dair teorilerin olduğunu biliyorum, sadece bilmeni istiyorum ki, eğer Wade Crewes masumsa, bundan saklanmayacağım. | Open Subtitles | اسمع, اعلم ان لديك نظرية حول ماذا حدث لكن اريدك ان تعرف ان كان وايد كروز بريئا فلن اختبئ من هذا |
Taşlar ve sopalar artık sizden saklanmayacağım. | TED | عصي وحجارة لن اختبئ منك مجددًا. |
Derek yüzünden saklanmayacağım. | Open Subtitles | كلا انا لن اختبئ بسبب ديريك .. |
Ben hiçbir şeyin arkasına saklanmayacağım, Marcus. | Open Subtitles | أنا لن أختبئ خلف أي شيء، ماركس |
Umarım bu tekrar saklanmayacağım anlamına geliyordur. Ve umarım bugün kimliğimi açıklayarak, esasları değiştirmek için bir şey yapabilirim ve farklı hissedenlerin gerek iş gerek kişisel yaşamlarında bir şeyleri değiştirmelerine yardımcı olabilirim. | TED | آمل أن هذا يعني أنني لن أختبئ ثانية، كما آمل أنني من خلال خروجي اليوم، أستطيع فِعل شيء ما لتغيير المعطيات وأيضًا لمساعدة الآخرين الذين يشعرون بأنهم مختلفون ليصبحوا بطبيعتهم ومنجزين أكثر على صعيد حياتهم المهنية والشخصية. |
Ben bir hayvan gibi saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبئ مثل الحيوانات |
Tek bildiğim şey şu ki sanırım artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أعرفه بالتأكيد، رغم ذلك... أنني اكتفيت من الإختباء. |
- Ne var? Ne oldu? Karımın eteğinin arkasına saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختفي وراء تنورة زوجتي |