"saklardı" - Translation from Turkish to Arabic

• يحتفظ
• كانت تحتفظ
• خبئوا
• كان يخبئ

Büyükbabam tırpanını ambarında saklardı, saman biçmek için kullanırdı.
جدي كان يحتفظ بواحدة من تلك في حضيرته ليبعد بها الطيور

Ofisinde bir laptop vardı. Restoranın arkasında saklardı.
كان لديه جهاز كمبيوتر في مكتبه كان يحتفظ به خلف مطعمه

Kullandığımız şeyleri orada saklardı.
حيث يحتفظ فيها بالأدوات التي نستخدمها

Hayır, herşeyini kendine saklardı, daha çok bir güvercin gibiydi.
لا.. كانت تحتفظ بنفسها لنفسها.. كالحمامة في الواقع

Paltosunun içinde tıka basa mum, sigara ve çeşitli hediyeler olurdu dul da onları en kısa zamanda güzelce mutfak dolabına saklardı.
كان هنالك سيجار مدسوس في معطفه خبئوا الأرملة في الخزانة بأسرع وقت ممكن

Baston için arama emrin yoktu Hastanedeyken her yere puro ve brendi saklardı.
فى المستشفى ، كان يخبئ السيجار و البراندى فى كل مكان

Başka tüccar olsa, bu atı kendine saklardı, ama sen...
أي تاجر آخر كان يحتفظ به لنفسه لكنك

Parasını nerede saklardı?
أين كان يحتفظ بأمواله ؟

- Kışın yiyecekleri orada saklardı.
-إنه يحتفظ بالغذاء هناك في الشتاء

Her şeyi saklardı.
كل شئ يحتفظ به كسر.

- Üvey baban, eşyalarını nerede saklardı?
-أين كان يحتفظ زوج والدتك بأشيائه؟

- Babam anahtarlarını güneşliğin altına saklardı.
.كان أبي يحتفظ بمفاتيحه خلف الحاجب - .(رائع.

Brace babam en önemli eşyalarını nerede saklardı?
برايس)، أين كان يحتفظ والدي) بأشيائه الهامة؟

Eskiden çantasında bir kutu meyankökü saklardı yaramazlık yaptığımda kıçıma şaplak atardı.
كانت تحتفظ بعلبة عرق سوس في محفظتها، وعندما آت بتصرف شقي، لا تضربني

saklardı.
"كانت تحتفظ".

Babam lavabonun altında, çamaşır suyunun yanında 9 mm'lik bir Baretta saklardı.
(أبي كان يخبئ مسدس (بيريتا 9 ملم تحت الحوض ومعه نصل