| Buraya Louisiana devletini saklayabilirsin ve eğer senin bulmanı istemeseydiler asla bulamazdın. | Open Subtitles | يمكنك إخفاء ولاية لويزيانا هنا ولا يجدونها ابدا إذا كانوا لا يريدونك |
| Bunu söyleyecek durumda değilim ama orantısız bir kalçayı saklayabilirsin fakat orantısız testisleri asla. | Open Subtitles | أنا لست في موقع يسمح لي قول ذلك لكن أنت تستطيع إخفاء جانب العقب الثقيل لكن لا تشذّب حجم الكرات |
| Bu kadar büyük bir şeyi böyle küçük bir şehirde nasıl saklayabilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنكِ إخفاء شئ بهذه الضخامة فى مدينة بهذا الصغر ؟ |
| Böylece enerjini daha verimli şeyler için saklayabilirsin. | Open Subtitles | بهذه الطريقة يمكنك توفير بعض الجهد لأمور أكثر أهمية |
| Karalamalarını kendine saklayabilirsin, genç hanım. | Open Subtitles | يمكنك الاحتفاظ تشهيرك ل نفسك، سيدتي الشابه. |
| Tek bir koltuğa iki düzine tabanca saklayabilirsin. | Open Subtitles | حسناً, تستيطع اخفاء دزينتين من المسدسات في أريكة واحدة, |
| Yaşını çok iyi saklayabilirsin, ama başkalarınınkini saklayamazsın. | Open Subtitles | تستطيعين فعل المعجزات لإخفاء عمرك، لكن مُحال إخفاء عمر الآخرين |
| Bu sistemin içinde bir Ana Gemi filosunu bile saklayabilirsin. | Open Subtitles | بوسعك إخفاء أسطول من القواعد الفضائية في هذا المكان |
| İstersen koca bir denizaltıyı bile saklayabilirsin buraya. | Open Subtitles | يمكنك إخفاء غواصةٍ كاملةٍ هنا إذا أردت ذلك |
| Belki bu ineklerden saklayabilirsin ama bir bağımlıyı gördüğüm zaman tanırım. | Open Subtitles | لربما أنت قادر على إخفاء هذا عن هؤلاء الحمقى و لكني أعلم المدمن بمجرد رؤيته |
| Belki bu ineklerden saklayabilirsin ama bir keşi gördüğüm zaman tanırım. | Open Subtitles | ربما أنت قادراً على إخفاء هذا عن هؤلاء الحمقى و لكنى أعرف المدمن عندما أراه |
| Belki bu ineklerden saklayabilirsin ama bir kesi gördügüm zaman tanirim. | Open Subtitles | ربما أنت قادراً على إخفاء هذا عن هؤلاء الحمقى و لكني أعرف المدمن عندما أراه |
| Goodyear Balonunu bile orada saklayabilirsin. | Open Subtitles | هل يمكن إخفاء جوديير المنطاد في هناك. |
| Sen hatalı yaşayarak kendini başka bir boşanmaya saklayabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك توفير طلاق آخر وسنين من الحياة التعيسه |
| Kapanış konuşmanı saklayabilirsin, Bay Avukat. | Open Subtitles | يٌمكنك توفير حٌجتٌكَ الراجحة سيدي النائب |
| Lastikleri saklayabilirsin. | Open Subtitles | حتى تتمكن من توفير تلك الأشرطة المطاطية. |
| Bunu daha sonraya saklayabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع الاحتفاظ بهذا لوقت لاحق أترى؟ |
| Biliyor musun bunu saklayabilirsin. | Open Subtitles | أتدري؟ يمكنك الاحتفاظ بهذه القطعة |
| Erkek arkadaşının fotoğrafını saklayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الاحتفاظ بصوره صديقك الحميم |
| Tek bir koltuğa iki düzine tabanca saklayabilirsin. | Open Subtitles | حسناً, تستيطع اخفاء دزينتين من المسدسات في أريكة واحدة, |
| Kelime hazinende bir şeyler saklayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنُك اخفاء الأشياء في المُعجم |