"salaklık" - Translation from Turkish to Arabic

    • الغباء
        
    • غباء
        
    • غبيه
        
    • الحماقة
        
    • للغباء
        
    • كالأحمق
        
    • من أحمق
        
    salaklık ve çılgınlık tarihine geçeceği kesin. Open Subtitles و هذا عبارة عن متابعة لمسيرة مهنية مليئة بالجنون و الغباء
    İşi ben batırmış olsaydım, bunu söylemem salaklık olurdu, değil mi? Open Subtitles من الغباء أن أقوم بإفساد تلكَ الصفقة, صحيح؟
    Bu salaklık. Bizi görebiliyorlar. Open Subtitles لا أحب هذا هذا غباء انهم قادرين على رؤيتنا
    Rezaletti. salaklık hapları mı alıyorsun yine? Open Subtitles إنه مريع ماذا تتعاطى, أقراص غباء مجدداً؟
    Oraya koyman gerekiyor. Bir kere olsun salaklık yapma. Open Subtitles تحتاجين لوضعه هنا لا تكونين غبيه لمرة واحدة
    Bu zorbalara tek başına saldırmakla salaklık ediyorsun. Open Subtitles مِن الحماقة أنْ تهاجمي هؤلاء المتوحّشين بمفردك
    İşi ben batırmış olsaydım, bunu söylemem salaklık olurdu, değil mi? Open Subtitles من الغباء أن أقوم بإفساد تلكَ الصفقة, صحيح؟
    Bütün kuryelerini aynı yerde tutman ve tek tip giydirmen salaklık. Open Subtitles من الغباء أن تجعل كل المبعوثين يركبون نفس الدراجة و يلبسون نفس اللباس إيضاً
    salaklık etme Dom. Kadını istiyorsan, yalan söylemen şart. Open Subtitles هذا قمة الغباء,دوم, اذا اردت ان تحصل على شيء, عليك ان تكذب
    Ya salaklık ya da kasıtlı bir hareket bu. Open Subtitles إنَّ هذل لمحضٌ من الغباء أو لفعلٌ مقصودٌ منكـِ
    Burada hasta varken saklanmak salaklık olurdu. Open Subtitles من الغباء القيام بهذا هنا فهناك مريض
    Yüksek çözünürlükte salaklık vuruyor ekrana. Open Subtitles النجاح الباهر. في مرحباً def الذي الغباء فقط يَقْفزُ مِنْ الشاشةِ.
    Muazzam bir salaklık anında panikledim ve seks için hazır olmadığımı söyledim. Ama şimdi... Open Subtitles في لحظة غباء و ذعر أخبرتها بأنني لست مستعدا لممارسة الجنس لكن الآن
    - Bu aptal saptal bir salaklık. Open Subtitles لاني اخبرت ديف انه يستطيع دعوتها هذا كان غباء مجنون
    - Hoş geldin, Jack Amca. Kısmi sağır. Bunu tutarak büyük salaklık ettim.* Open Subtitles إنه نصف أصم لقد كان غباء مني ان أستأجره
    Eh, salaklık konusunda kendini bile aştın en sonunda, ha? Open Subtitles الغبي تفوق على نفسه غباء على الأقل
    Benim evimde, benim babamla ve benim ailemle yaşayamazsın! Baban beni küvette acayip güzel yıkıyor. Joe doğru diyor, yaptığın salaklık! Open Subtitles لا يمكنك العيش في منزلي مع والدي وعائلتي ! ‫"‬جو" محق هذا غباء
    Numarasını almamak nasıl bir salaklık. Open Subtitles غبيه جداً حتى أنني لم أحصل على رقمه
    Sanırım, odada onunla yapmak salaklık olurdu. - Bu büyük bir karar. Open Subtitles من الحماقة أن أمارسه معه بالغرفة
    Buralarda size salaklık hapları filan mı içiriyorlar? Open Subtitles هل يعطوكم هنا حبوب للغباء ام ماذا ؟ ؟
    Bir salaklık yapayım deme! Open Subtitles إنني أبدو كالأحمق يا رجل
    Siktir, ne salaklık! Open Subtitles ! تباً، يا لي من أحمق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more