Filipinler'e son bir saldırı için hazır, yarım milyondan fazla asker kıyıya çıktı. | Open Subtitles | أكثر من ربع مليون جندي جاء على اليابسة جاهزون للهجوم النهائي على الفلبين |
Müttefik güçleri Avrupa 'nın yarısında Almanya 'ya yapılacak son saldırı için toplanıyordu. | Open Subtitles | قد جمع الحلفاء أنفسهم من جميع أرجاء أوروبا للهجوم الأخير على ألمانيا |
Bravo Bir timinin lideri konuşuyor. saldırı için hazırız. | Open Subtitles | من قائد الفريق الى برافو واحد لدينا الضوء الاخضر للهجوم |
Elli saatlik, büyük bir saldırı için gereken kaynak var. | Open Subtitles | لدينا المصادر لخمسين ساعة لهجوم واسع النطاق |
Efendim, sadece, bu büyüklükteki bir saldırı için, dikkatli bir çalışmanın sonrasındaki bir hazırlıktı. | Open Subtitles | سيدي، لقد تم وضعها بعد دراسة دقيقة لهجوم من مثل هذا النوع |
saldırı için hazırlandıkları belliydi. | Open Subtitles | كان من الواضح أنهم على أتم الاستعداد للهجوم |
Kont Dooku'nun saldırı için gönderdiği takviye birlikleri yönlendiriyorum. | Open Subtitles | انا اسلم لك التعزيزات التى ارسلها الكونت دوكو للهجوم |
Umbaralılar bir karşı saldırı için yeniden toparlanmış olmalılar. | Open Subtitles | لابد لامباراز ان يتحدوا مرة اخري للهجوم المضاد |
Ters giden bir şey olursa, ...polisin saldırı için hazırda bekleyen hava filosu emrimde. | Open Subtitles | إذا حدث أي خطب لدي أسطول من الطائرات الهوائية مستعد للهجوم |
EMP Karargahı veya ada merkezi, her ikiside saldırı için uygun noktalar. | Open Subtitles | "مركز البطاريات الكهرومغناطيسيّة أو الجزء المركزي للجزيرة الرئيسية" "كِلاهما أفضل موضعين للهجوم" |
Komutanım, Bir kaç dakika içinde kıyıya varmış olacağız. saldırı için füzeyi hazırlamamız gerek. | Open Subtitles | أيُّها القائد، سوف نصل حدَّ البحر خلال 15 دقيقة سأبدأ بتجهيز الصاروخ استعداداً للهجوم |
saldırı için adamlarımız toplandı fakat daha fazlasına ihtiyacımız var. Wheeler'ın takımını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | نجتمع القوات للهجوم, كيف المجموعة ناقلون؟ |
Muhtemelen saldırı için en savunmasız noktayı bulmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | في محاولة ربما للعثور على النقطة الأكثر عرضة للهجوم |
Geçenlerde uyarı ya da provokasyon yapmadan bize saldıran aynı düşman güçleri, tekrar başka saldırı için toplanıyor. | Open Subtitles | نفس القوات العدائية التي هاجمتنا مؤخرا ً بدون سابق إنذار أو استفزاز تحشد مرة أخرى لهجوم آخر |
Plan sahte bir saldırı için bombanın ülkemize girmesini sağlamaktı. | Open Subtitles | الخطة كانت أن نترك القنبلة داخل بلادنا لهجوم وهمي |
Marek, büyük bir saldırı için tüm grupları bir araya getirdi. | Open Subtitles | لقد وخد " ميريك " كل العصابات إنه يحضر لهجوم |
Bir sürü adam saldırı için hazırlık yapıyordu. | Open Subtitles | حشدٌ من النّاس يُحضّرون للقيام بهجوم |
Böyle bir saldırı için kaynakları ve imkanları olan sadece iki grup var. | Open Subtitles | هناك جزئان فقط من يمتلك المصادر و القابلية لشن هجوم مماثل. |
Nirrti ve Yu kuşkusuz bana olan saldırı için Tauri'yi suçlamıştır, öyle değil mi? | Open Subtitles | نيرتى و يو بلا أدنى شك أنهم ألقو اللوم عليكم بخصوص هذا الهجوم ؟ |
Albay, adamlarımı ön saldırı için göndermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | العقيد، أرفض سحق رجالي هناك في هجوم أمامي. |
Birkaç yüz bin Qin askeri bir sonraki saldırı için hazırlanırken | Open Subtitles | عدّة ألاف من قوّات كين كانوا يعدّون للهجمة التّالية |
ve telefon trafiği, fakat bir saldırı için değil. | Open Subtitles | و أيضا الخطوط الهاتفية لكن لا شيء يشير إلى الهجوم |
Pala, vahşice bir saldırı için birebir ama eski moda, bizim amacımıza uygun değil. | Open Subtitles | الماشيتي جيدة فقط في حالة اردت ان تثبت انك عنيف لكنها ذات تقنية منخفضة وغير ملائمة تماما لمهمتنا |