Neyse, bu gece saldıracağını biliyorum. | Open Subtitles | على أي حال، أنا أعلم أنه سيهاجم اليوم، أعلم هذا |
Ama Steiner'ın saldıracağını düşünmüyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | لكنّك لاتعتقد أن شتاينير سيهاجم أليس كذلك؟ |
İyi savunma yapan birinin düşmanı da neye saldıracağını bilemez. | Open Subtitles | مع شخص جيد في الدفاع، عدوه لن يعلم من يهاجم. |
Koruyucunun içgüdüleri vardır; heyulanın ne zaman saldıracağını hisseder. Koruyucu, ona karşı kullanacak büyük bir silahtır. | Open Subtitles | الحارس لديه حاسة خاصة يعرف متى يهاجم السكرانت , إنه سلاح مهم ضده |
- Siz her zaman Japonların saldıracağını söylemiyor muydunuz. | Open Subtitles | -دائماً كنت تقول أن اليابانيين سيهاجمون -هذا صحيح |
Kaçığın nereden saldıracağını bilmediğim için muhtemel kurbanlara yakın olmanın daha mantıklı olacağını düşündüm. | Open Subtitles | بما أنّني لا أعرف أين سيهجم ذلك المختل، فيبدو أنّ أفضل ما يمكن فعله هو الجلوس على مقربة من الضحايا المحتمل إفتراسهم. |
Goa'uld'un senin boyutundaki Dünya'ya saldıracağını neden düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تعتقد ان الجواؤلد ستهاجم الأرض في كونك |
Gece pusu kurulmuş olabilir, hangi ağacın arkasından kimin saldıracağını bilemezsin... | Open Subtitles | ليالي كثيرة نجلس في أفخاخ لا نعرف من سيهاجمنا |
Çılgına döndü. Bana saldıracağını düşündüm. | Open Subtitles | انقلب وتوقعته سيهاجمني |
Nereden saldıracağını tahmin edip saldırdığında onunla aynı güçte olursan durum değişir ama bunu yapamazsın. | Open Subtitles | ما لم تستطيعي بطريقة ما توقع أين سيضرب وتضاهيه قوة عندما يحدث هذا ولا يمكنك ذلك |
Ağaçların arasında nereden saldıracağını tahmin etmek çok zor! | Open Subtitles | في هذه الأشجار، ليس هناك من ! سبيل لتوَقُّع و تجنُّب هجومها |
Ama Steiner'ın saldıracağını düşünmüyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | لكنّك لاتعتقد أن شتاينير سيهاجم أليس كذلك؟ |
Yani bir daha saldırıp saldırmayacağını değil ne zaman saldıracağını bulmamız gerek. 1 saat içinde gidiyoruz. | Open Subtitles | اذا لو كان سيهاجم مجددا ليس محل تسائل السؤال هو متى سنغادر خلال ساعة |
Çimen bir okul ya da parka saldıracağını gösteriyor. | Open Subtitles | النجيل الصناعي يعني أنّه سيهاجم مدرسة أو مُنتزهاً. |
Er ya da geç başka bir kadına daha saldıracağını biliyordum ve haklıydım da. | Open Subtitles | علمتُ أنّ عاجلاً أو آجلاً . سيهاجم امرأة أخرى، و كنت محقة |
Kafirlerin nereye saldıracağını öğrenmek istemedim mi? | Open Subtitles | كلا. هل يجب أن أكتشف أين سيهاجم الوثنيين؟ |
Güzel. Bir süre daha saldıracağını sanmıyorum. | Open Subtitles | حسنا ، لا أعتقد انه سيهاجم لفترة |
Kundakçıyı tutan kişi savaş gemilerine nasıl saldıracağını biliyordu. | Open Subtitles | أياً كان من إستأجر مفتعل الحرائق فهو يعرف كيف يهاجم السفن الحربية الامريكية. |
Kundakçıyı tutan kişi savaş gemilerine nasıl saldıracağını biliyordu. | Open Subtitles | أياً كان من إستأجر مفتعل الحرائق فهو يعرف كيف يهاجم السفن الحربية الأمريكية. |
Bay Stappord'ın kocanıza saldıracağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أتوقع أن يهاجم السيد ستابورد زوجك |
Büyükbaşlar, Japonların Matanikau üzerinden saldıracağını düşünüyorlar ve zırhlılarını sahil yolundan havaalanına getirmelerini umuyorlar. | Open Subtitles | تعتقد القيادة أن اليابانيون "سيهاجمون أعلى نهر "ماتانيكاو آملين أن تمرّ مدرعاتهم أعلى الطريق الساحلي نحو المطار |
Flütçünün o gece saldıracağını nereden bildiğini anlatmakla başla. | Open Subtitles | بالبدأ من , كيف علمتَ أن عازف المزمار سيهجم في تلك الليلة |
Suçlu hayatına yeni giriyorum ancak yetkililerin gösterişime saldıracağını düşünmezdim. | Open Subtitles | أنا جديد في الحياة الجنائية، لكن لم أظن أن السلطات ستهاجم غروري. |
Şok iblisinin ne zaman saldıracağını hızlıca bulmalıyız. | Open Subtitles | متى سيهاجمنا المشعوذ مرة أخرى و بسرعة |
Tam olarak ne zaman saldıracağını bilmemizi istedi. | Open Subtitles | أراد أن يعلمنا بالضبط متى سيضرب |
Kadının nasıl saldıracağını bulun. | Open Subtitles | أحزر ماهو خط هجومها |