"saldırdınız" - Translation from Turkish to Arabic

• هاجمت
• اعتديت
• إعتديت
• هاجمتموني
• هاجمتها

Hayır, bunun yerine olaya karışmayı tercih ettiniz ve kendinizin de itiraf ettiği gibi, olay hakkında hiç bilginiz yokken, gerçekten de şans eseri orada olup yardıma koşan müvekkilime saldırdınız.
لا ، بدلاً من ذلك ، هرعت إلى وضع لم تكن تفهمه وفقاً لإعترافك الخاص هاجمت موكلي الذي كان عابر سبيل آخر هرع للمساعدة

Miami havaalanında birkaç memura saldırdınız.
أنت هاجمت العديد من الضباط في مطار ميامي.

Bu kasabaya iki kez saldırdınız kocalarımızı, karılarımızı, çocuklarımızı öldürdünüz şimdi de bu kasabaya can veren adamı öldürmek için saldırıyorsunuz.
لقد هاجمت هذه البلدة مرتين وقتلتم أزواجنا، زوجاتنا، وأطفالنا والآن تهاجم مرة أخرى عن طريق قتل الرجل الوحيد

Bayım, bir güvenlik görevlisine saldırdınız! Bir hemşireyi lazer tabancasıyla vurdunuz!
لقد اعتديت على حارس أمن وصعقت ممرضة

Bu sabah onu takip eden bir adama saldırdınız.
هذا الصباح إعتديت على رجل كان يتبعها في الشارع

Ama siz onların üzerimizde kullandıkları silahlarla bana saldırdınız.
لكنكم هاجمتموني بنفس الأسلحة التي يستخدمونها ضدنا

Yardım istedi ve o esnada ona bir et bıçağıyla saldırdınız.
طلبت المساعدة. هاجمتها مع ساطور لحم.

Son kez soruyorum, Çavuş Kruger'a niye saldırdınız?
للمرة الآخيرة,لماذا هاجمت السيرجنت "كروجر"؟

Bu yüzde mi nakliye gemisine saldırdınız?
هل هذا هو السبب أنك هاجمت ذلك النقل؟

Beyefendi! Az önce 4 polis memuruna saldırdınız.
لقد هاجمت لتوّك أربعة من عناصر الشرطة.

Saatler sonra acil servis bekleme odasında olan daha fazla sayıda adama saldırdınız.
. -بعدها بساعات هاجمت المزيد بغرفة الإنتظار

Önce Richmond'ın bakanlarına saldırdınız.
أولًا هاجمت أعضاء وزارة ريتشموند

Zegman kardeşlere saldırdınız...
انت هاجمت الأخوه زيج- لا لم افعل.

Güpegündüz bir kadına saldırdınız.
هاجمت إمرأة في وضح النهار

Bu kasabaya iki kez saldırdınız kocalarımızı, karılarımızı, çocuklarımızı öldürdünüz şimdi de bu kasabaya can veren adamı öldürmek için saldırıyorsunuz.
(عن طريق الأسقف (واليرن) و(ويليام هاملي لقد هاجمت هذه البلدة مرتين وقتلتم أزواجنا، زوجاتنا، وأطفالنا

- Çinlilere siz saldırdınız.
لقد هاجمت الصينيين. كلّا.

Sonra da en güvendiği danışmanına saldırdınız.
ثم هاجمت مستشاره الموثوق فيه

Ve daha geçen hafta masum üç gence hokey sopasıyla saldırdınız. Devam edeyim mi?
و بالأسبوعِ المنصرمِ اعتديت على ثلاثة شبّان أبرياء بمضرب (هوكي)، أتودّني أن أكمل؟

- Siz de ona saldırdınız mı?
لذا أنت اعتديت عليه؟

Ona saldırdınız, hanımefendi.
لقد اعتديت عليه سيدتي

-Daha önce kimseye saldırdınız mı?
- .لا - هل إعتديت على أحد من قبل؟

Bana saldırdınız.
تقصدين, عندما هاجمتموني

Ona saldırdınız.
لقد هاجمتها