"salgılıyor" - Translation from Turkish to Arabic

• تفرز
• يفرز

Yumurtalıkların, beynine o kadar çok aptallık salgılıyor ki ne taraf yukarı diye sorsam bilemeyeceksin.
بويضاتك تفرز الكثير من الافرازات اللزجة بداخل عقلك، حتى انك لا تعرفى اى اتجاه هو الأعلى

Gözyaşları tuz salgılıyor ve kumu dışarıda tutuyor.
دموعها تفرز ماده مثل الملح للحفاط على اعينها من الرمل

Koruma koloninin geri kalanını uyarmak için feromon salgılıyor.
تفرز الحارسات الفيرومونات لتنبيه بقيّة المستعمرة

- Organizma beynin genelde faal olmayan bölgelerini uyaran bir hormon salgılıyor.
في الحقيقة، يبدو ان الكائن الحي يفرز هرمون يحفز المناطق البدائية للدماغ التي خملت طبيعيا

Kan görünce vücudu adrenalin ve dopamin salgılıyor, bu da şiddetin artmasına yol açıyor.
عند رؤيته، يفرز الجسم ادرينالين و دوبامين مما يتسبب بتصاعد العنف

Tırnaklarından, kurbanlarını felce uğratan bir şey salgılıyor.
يفرز شيئاً خلالهم والتي تشل ضحاياه

Beyin hücrelerini yenileyebiliyor, derisinden toksin salgılıyor ve de DNA'sı insan ile uyumlu.
قادرة على تجديد خلايا المخ، و تفرز السموم من جلدها، والحمض النووي تنسجم جيدا مع الإنسان.

- Ve uyuşturucu salgılıyor olmalı.
ولابد من أنها تفرز بعض المخدّر، ككائن طفيلي

Bağışıklığı güçlendirici bir enzim salgılıyor.
تفرز إنزيماً مقوياً للمناعة بشكل رائع.

Denek aşırı epinefrin salgılıyor.
التجربة تفرز الكثير من الأدرينالين

Ancak o zaman zehrini salgılıyor.
وبعدها تفرز السم

-Sanırım kraliçe arı feramon adında bir şey salgılıyor.
-أعتقد أنها تفرز ما يسمى ... فرمون الملكة

Kumar, beyninin kazanma merkezine dopamin salgılıyor.
من الواضح أنّ القمار يفرز "الدوبامين" في نواتك المتكئة.

dokunaçlarından bir tür sıvı salgılıyor bazı deniz canlıları mukoza zarlarından..
يفرز نوعاً من السائل من مجساته

Fibroması insulin gibi davranıp, glikoz seviyesini düşüren büyüme hormonunu salgılıyor.
لديه متلازمة (دودج باتر) الورم الليفي يفرز هرمون النموّ البشري