"salgınından" - Translation from Turkish to Arabic

    • وباء
        
    • تفشي
        
    • ثورة عام
        
    • لوباء
        
    • أنتشار
        
    O dönemde Newton verem salgınından kaçmak için aile çiftliğine dönmüştü. Open Subtitles حين عاد نيوتن إلى مزرعة عائلته هربا من تفشي وباء الطاعون
    1918'deki grip salgınından beri her şey değişti. Open Subtitles لم أعد كما كنت سابقا منذ وباء الأنفلونزا عام 1918
    İki yıl önce bir menenjit salgınından sonra geldim. Open Subtitles لقد أتيتُ هنا منذ عامين بعد تفشي مرض الالتهاب السحائي
    2009 salgınından 10 yıl sonra günışığında dolaşan vampirlerin vahşi yaşamı ülke çapındaki orman yangınlarının bir numaralı etkeni oldu. Open Subtitles عشر سنوات بعد ثورة عام 2009 هيام حياة مصاصي الدماء الوحشية في ضوء الشمس أصبحت السبب الأول في التسبب في حرق الغابات
    1950'lerde olduğu gibi mi ele alacaksınız sorunu? O yıllarda konu sivil savunma kapsamında görülmüş evlerin bodrumunda sığınaklar inşa edilerek grip salgınından korunmaya çalışılmıştı. TED أتريد أن تخاطب خطر الوباء بنفس الطريقة التي خاطب بها الناس في الخمسينيات مسألة الدفاع المدني، و تقوم ببناء مأوى قنابل صغير مضاد لوباء الإنفلوانزا؟
    Artık büyük bir kanser salgınının ortasındayız ve kuşkum yok ki ve bunu belgeledim ki bu büyük kanser salgınından büyük oranda endüstri sorumludur burada yaşamı boyunca her iki erkekten biri ve her üç kadından biri kansere yakalanmaktadır. Open Subtitles نحن الآن في خضم أنتشار كبير لوباء السرطان وليس لدي أدنى شك وأنا قمت بتوثيق القاعدة لهذا
    İki insanı yakınlaştırmakta kolera salgınından iyisi yoktur. Open Subtitles لا يوجد أفضل من وباء الكوليرا للقاء الأحبّة
    Aynı zamanda görünüşe göre, neredeyse tek başına kokain salgınından sorumlu. Open Subtitles من الواضح هو ايضاً مسؤول بشكل منفرد عن وباء التصدع
    Aslında, eğer Ebola salgınından çıkarılabilecek olumlu bir şey varsa, o da, hazırlanmamız için bizi erken uyarması, bir uyarı ikazıdır. TED في الواقع، هناك شيء إيجابي واحد يمكن أن يستخلص من وباء إيبولا، أنه يمكن أن يكون بمثابة الإنذار المبكر، أو دعوة للاستيقاظ، للإستعداد.
    CH: Ebola salgınından altı yıl sonra gerçekten başka bir krizle yüzleşiyoruz ve hâlâ önceki krizden bir şeyler öğrenemediğimizi söyleyebilirim. TED ك. هـ: بعد مضي ست سنوات تقريبًا من تفشي وباء الإيبولا، فإننا نواجه فعلًا أزمة أخرى، وكأننا حقًا لم نتعلم أبدًا من الأزمة السابقة.
    HIV salgınından bu yana hastaneler, sayıları giderek artan normal HIV tedavisi vakalarıyla baş etmekte güçlük çekiyor. TED منذ انتشار وباء نقص المناعة المكتسبة، والمستشفيات تكافح لإدارة السجلات العادية لمعالجات مرض نقص المناعة المكتسبة للعدد المتزايد من المرضى.
    Kızamık salgınından haberiniz var mı? Open Subtitles اولاً هل تعلم عن وباء مرض الحصبة هذا؟
    Ergot salgınından ölen bu kadar çok insanı daha önce hiç duymamıştım. Open Subtitles هذا هو أكبر عدد من الوفيات سمعت به من تفشي محلي.
    Medisonus hisseleri veba salgınından sonra yüzde 6.8 artış göstermiş. Open Subtitles %أسهم "ماديسونس" إرتفعت بنسبة 6.8 بعد تفشي السم
    Paris çiçek hastalığı salgınından sayende kurtulmuş oldu. Open Subtitles جنبت باريس من تفشي الطاعون بسببك
    2009 salgınından 10 yıl sonra günışığında dolaşan vampirlerin vahşi yaşamı ülke çapındaki orman yangınlarının bir numaralı etkeni oldu. Open Subtitles عشر سنوات بعد ثورة عام 2009 هيام حياة مصاصي الدماء الوحشية في ضوء الشمس أصبحت السبب الأول في التسبب في حرق الغابات
    Geri kalan herkes de bizim yaşadığımız o panik salgınından nasibini aldı. Open Subtitles الباقي مثل فقط أنتشار الرعب كالذي نواجه هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more