"sallıyordun" - Translation from Turkish to Arabic

• تلوح

Bir polis memuru öldü ve sen suç mahallinde silah sallıyordun.
لدي شرطي واحد ميت وانت كنت بمسرح الجريمه تلوح بمسدس.

Verandada dikilmiş, bir matador gibi paltomu sallıyordun.
كنت واقفاً على الشرفة، تلوح بمعطفي كمصارع الثيران.

Mekanın tamamında onu sallıyordun.
كـانت لديـك تلوح بهـا في كل مكان

Ve bugün elinde bir silah sallıyordun.
ثم اليوم تلوح به فى يدك