"salonumda" - Translation from Turkish to Arabic

    • غرفة معيشتي
        
    • في قاعة
        
    • مركزي الرياضي
        
    • قاعة محكمتي
        
    • غرفة جلوسي
        
    • في محكمتي
        
    • في قاعتي
        
    • صالتي الرياضية
        
    Dinlenemem, çünkü senin çocuğun saçma sapan müziğini benim salonumda çalmakla meşgul. Open Subtitles لا يمكنني الإسترخاء لأن طفلتك اللعينة تعزف موسيقى الشيطان في غرفة معيشتي
    Buda Tyrannosaurus rex'in salonumda nasıl durduğu. TED الأن، هكذا يبدو تيراصور رِكس داخل غرفة معيشتي.
    Üçünüz gelip, salonumda köpek dışkısı yakabilirsiniz. Open Subtitles ويمكنكم أنتم الثلاثة إشعال النار في قذارة الكلاب على أرضية غرفة معيشتي
    Seni bir daha salonumda görürsem hapsi boylarsın. Open Subtitles إن رأيتك مجدداً في قاعة محكمتي سترسل للجيش.
    Spor salonumda küçük bir mızmızcı kokusu alıyorum. Open Subtitles إنها رائحة حقير في مركزي الرياضي
    Geçen gece işten eve döndüğümde salonumda beni ezmek isteyen bir araba vardı. Open Subtitles عندما رجعت للبيت من العمل ليلة أمس كانت هناك سيارة في غرفة جلوسي تحاول سحقي
    Pekâlâ, kimsenin mahkeme salonumda vurmasını istemiyorum. Open Subtitles حسناً ، في حقيقة الأمر ، أنا لا أريد أن يقوم أي شخص بالطرق في محكمتي
    Herkesin öfkeli olduğunu biliyorum ama mahkeme salonumda hiçbir saçmalığa müsamaha göstermeyeceğimi önden söyleyeyim. Open Subtitles والآن أعلم بأن المزاج كان يتزايد لكنني أخبركم الآن بأنني لن أتساهل مع أي تفاهة في قاعتي
    Ama bu salonumda bulunan cesedin üstünde asılıydı. Open Subtitles لكنّ هذا كان معلّقًا على الجثّة التي وُجدت في صالتي الرياضية.
    salonumda bundan bir tane var. Kimsiniz? Open Subtitles إن لدي مثله في غرفة معيشتي من انتم؟
    Jack burda mi? Evet, ve 20 sene sonra ilk bulusmanizin benim salonumda olmasi iyi fikir degil. Kendi annemen kirmizi sarap lekelerini halıdan silmek zaten yeterince zor. Open Subtitles أجل ,من الأفضل ألا تلتقيا لأول مرة بعد 20 سنة في غرفة معيشتي إزالة بقعة النبيذ أمي من السجاد صعب بما فيه الكفاية لا مشاكل بيننا
    Bu cesedi bir kaç saat önce mutfağımdan alınan bir bıçakla öldürülmüş vaziyette salonumda buldum. Open Subtitles لقد وجدت هذه الجثّة قبل بضع ساعات في غرفة معيشتي... مطعونة حتى الموت بسكين من مطبخي.
    salonumda uyuyan komple bir yabancı var. TED "هناك رجلٌ غريبٌ ينام في غرفة معيشتي!"
    Hunter, bir kızla sevişti, bebeği oldu ve şimdi de benim salonumda. Open Subtitles والآن هو في غرفة معيشتي
    Annem salonumda uyuyor. Open Subtitles أمي تعيش في غرفة معيشتي
    O zaman edin... sokaklarda ve benim mahkeme salonumda. Open Subtitles إذن إفعل ذلك... في الشارع وهنا في قاعة المحكمة
    - Onur salonumda kafes istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد القفص في قاعة بلدي الشرف!
    Spor salonumda küçük bir mızmızcı kokusu alıyorum. Open Subtitles إنها رائحة حقير في مركزي الرياضي
    Birisi çıplak olarak kar içinde ay'a havlar... diğeri ise ayni şeyi benim salonumda yapar. Open Subtitles الغبي الذي يتعرى ويركض في الثلج وينبح على القمر و.. الغبي الذي يقوم بالامر ذاته في غرفة جلوسي
    Mahkeme salonumda o şekilde konuşmaktan kaçınmanızı rica edeceğim. Open Subtitles سأطلب منك الترفع عن استخدام هذه العبارات في محكمتي
    Üç hafta sonra kendi salonumda özel bir sınav düzenleyeceğim. Open Subtitles ...خلال ثلاثة أسابيع سأقيم إختباراً خاصاً في قاعتي
    Tommy benim salonumda çalışıyordu. Open Subtitles يتدرب تومي في صالتي الرياضية,

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more