"samuel'in" - Translation from Turkish to Arabic

• صامويل

Samuel'in ölümü için oğlumu suçlama!
.صامويل كان جندياً . ولقد أرسل لحتفة بواسطة رجال من الحكومة

Bunu açıklayamam, işte bu yüzden bu gece burada olmanızı istiyorum, ...Samuel'in nasıl tanrısal bir iş yaptığını görmeniz için.
أنا لا أستطيع توضيح هذا ، لذا طلبت حضوركما الليلة حتى تستطيعوا رؤية " صامويل " يؤدى عمل الله بأنفسكم

Ama Michael, Samuel'in çok gelişmiş ve gerçek bir insandan ayırt edilmesi imkânsız bir robot olmasını istedi.
لكن مايكل اعتقد أنه على صامويل أن يكون روبوت متطور من الصعوبة تمييزه عن انسان حقيقي

Kendine iyi bak sevgilim. Senin Samuel'in.
فلتكونى بخير , حبيبتى . حبيبك صامويل

Bugün, Tanrı'nın iyileştirici gücünün ışığı Samuel'in ellerinde şekil alıyor.
اليوم الضوء الواضح لحب الله الشافى يتدفق من خلال أيدى " صامويل " الشافية

Mulder, bunların, Samuel'in barda söyledikleriyle bir ilgisi var mı ?
مولدر " ، هل هذا له علاقة بما قاله " صامويل " فى الحانة

Diyelim ki, Samuel'in bir dokunuşu öldürebiliyor. Neden bunu istesin ki ?
حسنا ، إذا قلنا أن لمسات " صامويل " يمكن أن تقتل لماذا قد يريد هذا ؟

Az önce Şerif Daniels aradı. Samuel'in cesedi morgda değilmiş.
لقد إتصل الشريف " دانيلز " الآن لقد فقد جسد " صامويل " من المشرحة

Hemşire, Samuel'in yürüyerek gittiğini gördüğünü iddia ediyor.
إنها تدعى أنها رأت " صامويل " يمشى خارجا بنفسه

Samuel'in çocukları özel okulda, ve o, bölgedeki Artemisia üretimine giren diğer çiftçilere yardım etmeye başladı -- saygınlık zenginlikten çok daha önemli.
أطفال صامويل في مدرسة خاصة، وقد بدأ بمساعدة مزارعين آخرين في المنطقة أيضاً ليدخلوا في إنتاج الأرطماسيا-- الكرامة أهم بكثير من الثروة.

Sanırım bu hikayeyi Samuel'in birinci veya ikinci kitabında bulabilirsin.
ويسرق زوجته (باثشيبا)؟ أظن أنك ستجد القصة في سفر (صامويل) الأول أو الثاني

Samuel'in konuşmasının da fazla faydası olmaz.
إعتراف " صامويل " أيضا لن يساعد كثيرا

Dostlarımız, Samuel'in başına geleni er geç öğrenecektir.
" أصدقاؤنا سيعرفون حول " صامويل

Howell, ben ve Samuel'in Jebediah'ın akrabası olduğumuzu söyledi mi?
(هاول) يقول لك بأنّني و (صامويل) من أقرباء (جيبيدايا)؟

Ne kadar tehlikeli olabileceğini çok iyi biliyordu. Samuel'in gücünü kontrol altına alabilmek için topluluğumuzu küçük tutmaya çalıştım.
وعملت كم يكون خطيراً ، لقد أبقيت جماعتنا صغيرة في العدد لضمان إخضاع قوة (صامويل)

Samuel'in kardeşi Joseph sabah çalışması geleneğini başlatmıştı.
لقد بدأ (جوزيف) أخ (صامويل) تقاليد أعمال الصباح التقليدية

Samuel'in beni neden kalmamı istediğini biliyor musun merak ettim.
كنت أتساءل إن كنتِ تعلمين لمَ يريد (صامويل) أن أبقى هنا

Samuel'in karavanında ne yaptığını söylemeden olmaz..
-ليس قبل أن تخبريني سبب وجودكِ بمقطورة (صامويل )

Lydia, Samuel'in aileyi büyütmeye takıntılı odluğunu söyledi.
لقد قالت (ليديا) أن (صامويل) شغوف بجعل العائلة أكبر