Şeytanı gördüğünü sanıyormuş. | Open Subtitles | ظن أنه رآى الشيطان. |
Genel ev satın aldığını sanıyormuş. | Open Subtitles | ظن أنه يشتري دار دعارة |
Ben John'da sanıyordum, o da ben de sanıyormuş. | Open Subtitles | تصدق؟ كنت أحسب أنها بحوزة جون وهو كان يحسب أنها بحوزتي |
Ses tanımlamayı. Yapabileceğini sanıyormuş, şimdi ise yapamayacağını düşünüyor. Yapamayacağından emin. | Open Subtitles | معرفة الصوت كانت تعتقد أنها تستطيع ذلك لكنها الآن تقول أنه لا يمكنها |
Detroit'te olduğunu sanıyormuş ama seni burada buldum. | Open Subtitles | لقد ظن أنكِ في ديترويت لكني وجدتكِ هنا |
O da benim onu alacağımı sanıyormuş. | Open Subtitles | وهو ظن أنني سأقله من المطار. |
Vampir pusulasını çaldığını sanıyormuş ama, bu bir cep saati. | Open Subtitles | إنها ظنت أنها سرقت البوصلة الدالة على موقع مصاصين الماء، |
Anlaşmayı hallettiğini sanıyormuş. Atışını engellediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال انة حصل على هذة البيعة ثم قال انك افسدت مخططة |
Moleira'ya çoktan söyledim. O da senin olduğunu sanıyormuş. | Open Subtitles | لقد تحدثت بالفعل إلى (موليريا) لقد ظن أنه أنت أيضاً |
Şişkonun teki Robin'i dansa götüreceğini sanıyormuş! | Open Subtitles | شخص بمؤخرة سمينة ظن أنه سيصطحب (روبن)إلى الحفلة |
Polonyalılara karşı sanıyormuş bu hazırlığı. | Open Subtitles | وقد كان يحسب انها اعدت لمحاربة بولندا |
Bize çalıştığını sanıyormuş ve bunun öyle olmadığını öğrenince işbirliğinde bulundu. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كانت تعتقد أنها تعمل لدينا وقد تعاونت عندما وجدت الأمر خلاف ذلك |
Mobilya satışı için seyahatte olduğunu sanıyormuş. | Open Subtitles | كانت تعتقد أنه مسافر، لبيع الأثاث. |
Annesinin salak ve dilsiz olduğunu sanıyormuş. | Open Subtitles | لقد ظن انها صماء وعمياء ايضاً |
Yani ediyordu, ama beni Ursula sanıyormuş.. | Open Subtitles | أعني ،لقد كان ،و لكنه ظن أنني (أورسولا) |
Annie, bir arkadaşından oyun indirdiğini sanıyormuş. İçinde Truva atı varmış. | Open Subtitles | آني ظنت أنها قامت بتحميل لعبة من إحدى صديقاتها |
Annie, bir arkadaşından oyun indirdiğini sanıyormuş. İçinde truva atı varmış. | Open Subtitles | آني ظنت أنها قامت بتحميل لعبة من إحدى صديقاتها |
Anlaşmayı hallettiğini sanıyormuş. Atışını engellediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال انة حصل على هذة البيعة ثم قال انك افسدت مخططة |