Burada, San Francisco'da MR3 adında bir firma var; Atık kollarından maden çıkarmak için mikrop moleküllerinin taklitlerini filtrelere yerleştiriyorlar. | TED | توجد شركة هنا في سان فرانسيسكو تدعى MR3 والتي تغرس ما يشبه الميكروبات على مصافي لاستخراج المعادن من مجاري الفضلات. |
San Francisco'da, bir aile kaynakları merkezinin ebeveynlik kursunda hepsinin küçük çocukları varken tanıştılar. | TED | وقد تقابلن عندما كان أطفالهن صغارا، في صف تعليمي حول الأمومة والأبوة في مركز لموارد الأسرة في سان فرانسيسكو. |
2013 yılında uluslararası bir mühendislik şirketinde yöneticiydim. San Francisco'da. | TED | في عام 2013، كنتُ مسؤولة تنفيذية في شركة هندسية دولية في سان فرانسيسكو. |
Burada, San Francisco'da San Francisco hapishanesindeki mahkûmların yüzde 85'i ön duruşma tutuklusu. | TED | هنا في سان فرانسيسكو، 85 في المئة من السجناء في سجننا في سان فرانسيسكو عبارة عن محتجزين ينتظرون المحاكمة. |
Bu Bruce Dale tarafından fotoğraflanmış San Francisco'da iniş yapan bir jet. | TED | هذه طائرة تحل في سان فرانسيسكو التقطها بروس دييل |
MR çektirmek San Francisco'da 475 dolar ya da 40 km uzakta 6.221 dolar. | TED | في سان فرانسيسكو نفس تصوير الرنين المغنطسي، يُكلّف 475 دولارًا أو 6221 دولارًا على بعد 25 ميل. |
Örneğin, eğer San Francisco'da bir taksi şoförüyseniz ve günde 10 saat çalışmaya karar vermişseniz, 10 saatin 4'ünde aracınızda size para kazandıracak bir müşteri bulunacak demektir. | TED | مثلًا، إذا كنت سائق أجرة في سان فرانسيسكو وقررت أن تعمل لمدة 10 ساعات يوميًا. ولديك راكب يدفع في سيارتك لمدة 4 ساعات من أصل 10 ساعات. |
Sanırım bize San Francisco'da olduğu söylenecek. | Open Subtitles | ليست لدي أدنى فكرة ، أعتقد أنهم سيخبروننا أنه قد تمّت رؤيته في سان فرانسيسكو |
Bir keresinde, San Francisco da, büyük bir ev görmüştüm, binlerce ışık... evin tavanında büyük bir üzüm salkımı gibi asılıydı. | Open Subtitles | رأيت بيتاً كبيرة مرة في سان فرانسيسكو مع الف ضوء ووضع عنقود عنب واحد في السقف |
Tek bacaklı bir adam San Francisco da güzel görünür. | Open Subtitles | اي رجل بساق واحدة يجب ان يبدو جيدا في سان فرانسيسكو |
San Francisco'da bazı Çinlilerin böyle yaptığını görmüştüm. | Open Subtitles | في سان فرانسيسكو رأيت بعض الصينين يقومون بها بهذه الطريقة |
Bir gün, San Francisco'da hoş bir yemek masasında oturacaksınız ve uygun bir yemek terbiyesiyle yiyeceksiniz. | Open Subtitles | يوم ما سوف تجد نفسك جالس على طاولة فاخرة في سان فرانسيسكو وتتوقع ان شاهد طاولة منظمة |
Hong Kong'tan geldiyse San Francisco'da bitecek. | Open Subtitles | جاء من هونج كونج وشنغهاي سينتهي به الأمر في سان فرانسيسكو |
4 ağustosta, San Francisco'da oğlum öldürüldü. | Open Subtitles | في الرابع من أغسطس في سان فرانسيسكو مات ابني |
Shimazaki'nin oğlunu San Francisco'da onlara teslim ettin değil mi? | Open Subtitles | و عندما كان ابن شيمازاكي في سان فرانسيسكو هل قمت بتوجيههم لمكان وجوده أيضاً أيها الخائن |
Evimde. Ofisim San Francisco'da ama oraya hiç gitmedim. ESKİ TUTUKLANMALAR Yok | Open Subtitles | أعمل في بيتي , ولكن مكتبي في سان فرانسيسكو. |
Kız kardeşim kocasıyla San Francisco'da yaşıyor. Seni saklarlar. | Open Subtitles | تعيش أختي مع زوجها في سان فرانسيسكو سيساعدونك |
Hitler'in Nazi Almanyası parçalanırken, yüzlerce kişi San Francisco'da Birleşmiş Milletler Örgütü'nün kuruluşu için bir araya geldi. | Open Subtitles | مع إنهيار جيش هتلر، اجتمع المئات في سان فرانسيسكو لتأسيس منظمة الأمم المتحدة |
San Francisco'da kalabilirdim... yüksek lisansımı kullanıp çuvalla para kazanabilirdim. | Open Subtitles | يمكن أن يأخذ بقيت في سان فرانسيسكو بارلايد إم بي أي ي إلى دخل رقم ستة. |
Mitch benim San Francisco'da olduğumu düşünmeli. | Open Subtitles | أَحتاجُ ميتش ويعتقد أَنا هنا في سان فرانسيسكو |