Bütün ihtiyacım olan sana ödeme yapmamı anlayacak birilerini bulmam ve yeniden seçim çalışması yapmak. | Open Subtitles | كل ما أحتاج إليه هو إعادة الإنتخاب ثم يكتشف شخص أنني أدفع لك |
sana ödeme yapmayacağım demiyorum, artı kalanları evine götürebilirsin. | Open Subtitles | لا أقصد أنني لن أدفع لك كما سيتسنى لك أخذ بقايا الطعام |
Tonla parası olduğunu ancak sana ödeme yapmadığını biliyorum. | Open Subtitles | حسنا ، اعرف انه غني واعرف انه لا يدفع لك |
10 yıl sonra onu ortaya çıkaran, sana ödeme yapmasını sağlayan ne? | Open Subtitles | او لديه صُور تخصك؟ مالذي يجعله يدفع لك وان يخرج بعد 10سنوات من الاختباء |
Neden zaten sana ödeme yapmışken dışarı çıkıp başka birine ödeme yapayım? Hm. Üzgünüm, evlat, ama paran yeterince uzun değil. | Open Subtitles | و لكنك مدين لي بـ 96 ألف دولار لم أذهب لأدفع لشخص آخر إذا كنت قد دفعت لك سلفاً ؟ |
Çocuk bakıcılığı yaptığın için sana ödeme yapmam gerekiyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر كما لو انني ينبغي علي ادفع لك مالا من اجل رعاية الصغير |
İşte bak, bu yüzden sana ödeme yapmak istiyordum. | Open Subtitles | هيا. ترى هذا هو السبب في أنني أردت الدفع لك حسنا. |
Zaten sana ödeme yaptık. Çekici parası için sana tüm paramı vermiştim. | Open Subtitles | لقد دفعنا لك مالًا بالفعل لقد أعطيتك كل ما معي لتتركها. |
Bana bir süre iyi davranman için sana ödeme yapsam olur mu sence? | Open Subtitles | أتظنين ان بامكاني ان أدفع لك لتكوني لطيفة معي فقط لفترة قصيرة؟ |
Eğer para kazanamazsam, sana ödeme yapamam, anladın mı? | Open Subtitles | وإذا لا يمكن كسب المال، لا أستطيع أن أدفع لك. أنت تعلم؟ |
İşin ve vaktin için sana ödeme yapabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أدفع لك تعويضاً عن العمل وعن وقتـُك |
Şifreyi bilmiyorum. sana ödeme yapabilirim... | Open Subtitles | أنا لا أعرف الشيفرة أستطيع أن أدفع لك... |
sana ödeme yapıldı o yüzden şu lanet tedaviye başlayabilir miyiz lütfen? | Open Subtitles | أنت يدفع لك لذا هلا بدانا العلاج من فضلك ؟ |
sana ödeme yapan adam için. Onu telefona verebilirim. | Open Subtitles | الرجل الذي يدفع لك أستطيع إيصالك به هاتفيًا |
Zaten kimse sana ödeme yapmıyor, Sergio. | Open Subtitles | لا أحد يدفع لك على أية حال , سيرجيو. |
Biliyor musun ne Bu oda bana maliyeti? sana ödeme ve Dediğimi yapacaksın edeceğiz. | Open Subtitles | لقد دفعت لك, وعليك أن تفعلى ما أقوله أتفهمين |
Bunun için sana ödeme yapmıştım. Unuttun mu? | Open Subtitles | لقد دفعت لك مقابل تلك الأعمال ألا تذكر ذلك؟ |
Artan Jamaika yemekleriyle sana ödeme yapabilirim. | Open Subtitles | و استطيع ان ادفع لك المتبقي من الطعام الجمايكي |
- Bak, sana ödeme yapamayacağımı biliyorum ama en azından seni yemeğe çıkarmama izin ver. | Open Subtitles | أنظر , أنا أعرف أنه لا يمكنني الدفع لك , لكن . هل يمكنني على الأقل أخذك لتناول العشاء؟ |
Evet, ama eğer yalnızca onun için çalışırsan, konuştuğumuz konuda onu besle, ...sonra da sana ödeme yapmasına izin ver. | Open Subtitles | نعم، ولكن إن عملتِ لحسابها حصرًا بأن تمدينها بمعلومات عما أناقشه معكِ ثم تدفع لكِ... |
Merak etme, sana ödeme yapılacak. | Open Subtitles | لا تقلقي سندفع لكِ |
Bu sefer sana ödeme yapamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أجعلهم يدفعون لك في هذه القضية .. لكن بإمكاني تقديم طلب على |
O hazırlıkları yaptığında davayı açarsın. sana ödeme yapacak. | Open Subtitles | أنت من ستتولى مهمة تقديم الملف بالمقابل هو من سيحضره ويدفع لك |
Oğlum hiç bu kadar yakışıklı görünmemişti fakat sana ödeme yapamayacağımı söylemiştim. | Open Subtitles | إبنى لم يبدوا وسيم جداً لهذه الدرجة. ولكننيّ قُلتُ لكَ يُمكنني الدفع لكَ. |
Bunu sana ödeme yaptığım için mi yoksa gerçekten öyle hissettiğin için mi söylediğini bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لا أعلم إن كنتِ تقولين ذلكَ لأنّي أدفع لكِ المال، أو أنّكِ صادقة حقاً في ذلك. |
sana ödeme yapan adam bir hoş geldin komitesi hazırlamış olmalı. | Open Subtitles | ... الشخص الذي دفع لك لابد انه رتب لاستقبال حار |