Hiçbir zaman. Hadi gidelim. sana kahvaltı ısmarlayayım. | Open Subtitles | ابداْ , لذا هيا نذهب الآن سأشترى لك الفطور |
Dün gece yiyeceğini paylaşmana karşılık olarak, sana kahvaltı hazırladım. | Open Subtitles | منذ أن شاركتيني طعامك اليله الماضية لكي فقط نتعادل جهزت لك الفطور |
İstersen her sabah sana kahvaltı hazırlayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أعمل لك الإفطار كل صباح لو أردتِ |
Beni almaya gelmeselerdi sana kahvaltı hazırlamak için yeterli zamanım olurdu. | Open Subtitles | لقد طلبتُ من الفتيان أن يصطحبوني حتى يكون لديّ وقتٌ لأعدّ لك الإفطار. |
Sonra Cape Rouge'a geri getirip kıyafetlerini kurutmuş, sana kahvaltı hazırlamıştım. | Open Subtitles | جلبتك الى روج الرأس الاخضر جففت ملابسك صنعت لك الافطار |
Ben aşağı inip sana kahvaltı getireceğim. | Open Subtitles | أنا سأذهب إلى الطابق السفلي و آتى ببعض الفطور لك. |
Haftada bir falan sana kahvaltı hazırlayıp işten döner dönmez yapacak iş verecektim. | Open Subtitles | كنت سأعد لك الفطور مرة في الاسبوع واعطيك اشياء لفعلها عندما تكون ذاهب للعمل |
Sabah sana kahvaltı hazırlamak ne güzel olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الجميل ان اعد لك الفطور في الصباح |
sana kahvaltı hazırlayacaktım ama her yerde protein tozu var. | Open Subtitles | لقد كنت سأقوم باعداد لك الفطور لكن كل ما تملكه هنا هي بودرة البروتين |
Ape sana kahvaltı hazırladı. | Open Subtitles | آيب حضر لك الفطور ماذا يُريدُ؟ |
sana kahvaltı getirdiler mi? | Open Subtitles | لقد أحضروا لك الفطور ؟ أليس كذلك ؟ |
Ve eğer açsan sana kahvaltı ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | و إن كنت جائعاً، سأشتري لك الفطور |
Çalışıyordum ama sana kahvaltı getirdim çünkü ben süper bir anneyim. | Open Subtitles | كنت أعمل لكنّي أحضرت لك الإفطار لأنّي أمٌّ ممتازة |
sana kahvaltı hazırlasam iyi olacak. | Open Subtitles | أفترض أنه من الأفضل أن أُعدّ لك الإفطار |
Hadi ama, sana kahvaltı ısmarlayacağım, gidelim. | Open Subtitles | سأشتري لك الإفطار. |
Ama sana kahvaltı hazırlamak istiyorum. | Open Subtitles | لكن أرغب بأن أعد لك الإفطار |
Bon sana kahvaltı hazırladım. "Yuvada Yumurta" yaptım. | Open Subtitles | لقد اعددت لك الافطار وقليت لك البيض |
Aç olabilirsin diye düşündüm, sana kahvaltı hazırladım. | Open Subtitles | ظننت بانك جائع، لذلك جلبت لك الافطار |
- Giyin. Hazırlan. sana kahvaltı hazırladım | Open Subtitles | ارتدي ملابسك إستعدي حصلت على الفطور لك |
Yerde yattım. sana kahvaltı hazırlamak istedim. | Open Subtitles | لقد نمتُ على الأرض لقد أردتُ بأن أعدّ لكِ الفطور. |
- sana kahvaltı hazırlayayım. - Ne oldu? | Open Subtitles | سأعمل لك إفطار - ماذا حدث ؟ |
- sana kahvaltı falan hazırlayabilir miyim? | Open Subtitles | هل اجلب لك بعض الافطار او شي ما؟ |
Sekiz civarlarında dönerim. sana kahvaltı hazırladım. | Open Subtitles | ، سأعود بحلول الثامنة . لقد أعددتُ لك طعام الفطور |
sana kahvaltı getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبت لك فطورا |
Hatta sana kahvaltı bile hazırladı. | Open Subtitles | حتى أنها أعدّت لك فطوراً. إليك، تناول البعض منه. |
Şimdi sana kahvaltı hazırlayayım mı ne dersin? | Open Subtitles | و الأن , لماذا لا تتركينى لاُعد لكى بعض الفطور ؟ |