"sana söylemeyeceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• لن أخبرك
• لن أقول لك
• لن أخبركَ
• لن أقوم بإخبارك

Ama sana söylemeyeceğim, boşuna heyecanlanma.
ولكنى لن أخبرك فحوى الرسالة لهذا لا تثار وتفرح كثيراً

Jandarma gibi davranıyorsun ama sana söylemeyeceğim.
تٌصر على معرفتها وكأنك محقق ولذا لن أخبرك

Ama sana söylemeyeceğim, anladın mı , çünkü sızdıran ben değilim.
أترى, أنا أعرف من هو, أترى؟ لكنى لن أخبرك أترى, لأنى لا أسرب المعلومات

- sana söylemeyeceğim. Hadi söyle bana. - Hayır.
ــ لن أقول لك هيا قولى لى ــ لا ستضربنى

Bu müstehcen değil. Ayrıca sana söylemeyeceğim.
هذا السر من مجموعة الأسرار الغير شقية وأنا لن أخبرك

Ne olduğunu sana söylemeyeceğim ama buna inanmayacaksın...
لن أخبرك ماهو، لكنك لن تصدق ماعز يرتدي قبعة حفلات؟

Aptal olduğumu sanıyor olmalısın. Bunu sana söylemeyeceğim.
لابد أنك تعتقد أني غبي أنا لن أخبرك بهذا

sana söylemeyeceğim. Kendi gözlerinle görmeni istiyorum
لن أخبرك أريدك أن ترى بأم عينك

Bunu sana söylemeyeceğim. Bunu kendin görmelisin.
لن أخبرك أريدك أن ترى بأم عينك

Sır türünden. Ne olduğunu sana söylemeyeceğim bir şey.
إنه النوع الذي حقيقة لن أخبرك ما هو

Oğlumu almadan istediğin şeyi sana söylemeyeceğim.
...لن أخبرك بما تريد معرفته حتى يكون إبنى معى

Hangisi olduğunu sana söylemeyeceğim, çünkü... hatırlamıyorum, ama iyi birisiydi.
... لن أخبرك من كان لأني لا أتذكّر , لكنها كانت رائعة

Sebebini sorma. sana söylemeyeceğim.
لاتسألي عن سبب خوفي لن أخبرك

- Hayır. sana söylemeyeceğim. - Öyle mi?
ـ لا، لن أخبرك ـ حقاً ؟

Hayır, sana söylemiyorum. Ne diyeceksin bakalım? sana söylemeyeceğim.
كلا، لن أخبرك، لن أخبرك أبداً

Ama sana söylemeyeceğim.
حسناً، لن أخبرك

Bir silah ve bir rozet taşıyarak nasıl büyük para kazanabileceğini ve yoldan geçen her kadının nasıl hayranlıkla bakacağını sana söylemeyeceğim.
أنا لن أقول لك يمكنك أن تحصل على الكثير من المال بحملكمسدساوإرتداءشارة. وتحصل على نظرة حلوة من كلسيدةتمربها .

- Ona söylemeden sana söylemeyeceğim.
أنا لن أقول لك حتي أقول له

- Nasıl olduğunu sana söylemeyeceğim. - Peki.
لن أقول لك كيف - حسناً -

sana söylemeyeceğim. Geceni daha da çok mahveder.
لن أخبركَ وأفسد مسائكَ أكثر من ذلك

- sana söylemeyeceğim!
ما الذي حصل ؟ ! لن أقوم بإخبارك