Bunu duymak sana zor gelecek belki ama yemek, her sıkıntıya çare olmuyor, tamam mı? | Open Subtitles | أعلم أنه صعب عليك, تصديق ذلك و لكن الطعام ليس الحل لكل مشكلة |
Dinle Stanley, tüm bu değişiklikler sana zor geldi, biliyorum ama annenle ben ayrılmamızın hepimiz için en iyisi olduğunu düşündük. | Open Subtitles | (اسمع يا (ستانلي أعرف أن كل هذا التغيير صعب عليك لكن أنا وأمك وجدنا أنه سيكون من الأفضل لنا جميعاً أن ننفصل |
Yardım istemenin sana zor geldiğini biliyorum, ama dikişlerini patlatırsan... | Open Subtitles | اعلم انه من الصعب عليك طلب المساعدة لكن اذا تمزقت الخيوط |
Bunları duymanın sana zor geleceğini biliyoruz. | Open Subtitles | لقد عرفنا أن هذا سيكون صعباً عليك أن تسمعه |
O kadar çok gitmek istiyorsun ki burada durmak sana zor geliyordur. | Open Subtitles | عليكِ أن تذهبي الحمام بسرعة لابد أن هذا صعبٌ عليكِ أن تبقَي هنا طوال الوقت |
Çok uzun zaman önce öğrendim ki bir yığın geri zekâlının... sana zor anlar yaşattığında ortalığı bulandırmanın hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | تعلمت منذ زمن طويل أنه لا يوجد سبب يستدعي بأن أكون غاضباً كل مرة مجموعة من الأغبياء تضايقك |
Kişisel duygularla ilgili konuşmanın sana zor geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن المشاعر الشخصية صعب أن تعبر عنها |
Bahse girerim, bir bodrumda birkaç gün saklanmak sana zor gelir. | Open Subtitles | ربما لا تستطيع احتمال بضعة أيام مختبئاً في البدروم، أراهن على ذلك |
- sana zor geldiği için kovmalısın zaten. | Open Subtitles | يتوجب عليكِ فعلها لأن الأمر صعب عليكِ. |
Ben sadece O olmadan senin burada olmanın, sana zor gelip gelmediğini anlamak istedim. | Open Subtitles | الأمر أنه بدأ يتسرب إلي الإحساس يا (جيك) بأن هذا صعب عليك أن تكون هنا بدونها |
Ve sana zor geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | و أعلم انه صعب عليك |
sana zor geldiğinin farkındayım. | Open Subtitles | أعلم أن هذا صعب عليك |
Bak, sana zor geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر صعب عليك |
Yardım istemenin sana zor geldiğini biliyorum, ama dikişlerini patlatırsan... | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب عليك أن تطلب المساعدة ولكن ان مزقت غرزك |
Biliyorum beni Beth'le paylaşmak sana zor geliyor. | Open Subtitles | اعرف انه كان من الصعب عليك مشاركتي مع بيث. |
Bree'yle görüşmemenin sana zor geldiğini biliyorum ama benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | اسمعي, اعرف انه كان من الصعب عليك الا تري بري ولكنه عنى الكثير لي |
Bu tip şeylerin sana zor geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن مايبدو عليه هذا الأمر سيكون صعباً عليك |
General Boscone, sana zor geliyorsa komutayı ben devralırım. | Open Subtitles | جينيرال بوسكن، لو كان هذا القرار صعباً عليك أنا، جينون، سوف أنفذ الأوامر |
Bunun sana zor geleceğini biliyorum ama yanlış bir şey yapmadın ve buna kendini inandırman gerekiyor. | Open Subtitles | -نعم، نعم، سأحاول أعلم بأن هذا صعبٌ عليكِ لكنكِ لم تقترفِ أي خطأ |
Çok uzun zaman önce öğrendim ki bir yığın geri zekâlının... sana zor anlar yaşattığında ortalığı bulandırmanın hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | تعلمت منذ زمن طويل أنه لا يوجد سبب يستدعي بأن أكون غاضباً كل مرة مجموعة من الأغبياء تضايقك |
Bak, yaşadığın onca şeyden sonra kuzenlerinle tıkılı kalmanın sana zor geldiğinin farkındayım. | Open Subtitles | أعلم أن هذا صعب أن تعلق مع أبناء عمومتك هكذا بعد كل ما مررت به |
Bahse girerim, bir bodrumda birkaç gün saklanmak sana zor gelir. | Open Subtitles | ربما لا تستطيع احتمال بضعة أيام مختبئاً في القبو ، أراهن على ذلك |
Bir yığın geri zekâlının... sana zor anlar yaşattığında ortalığı bulandırmanın hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | لا يوجد سبب لأن أكون غاضباً في كل مرة يضايقك الأغبياء |
sana zor gelecek ama üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأن الأمر صعب عليكِ |