| Ben bir görsellik sanatçısı olsam da, havanın görünmezliğiyle ilgileniyorum. | TED | وعلى الرغم من أنني فنانة تشكيلية، إلأ أنني مهتمة بخفاء الهواء. |
| Şimdilerde kendimi bir grafik sanatçısı olarak tanıtıyorum. | TED | في تلك الايام اطلقت على نفسي لقب فنانة صور |
| Yoksa Madrid'in dahi sanatçısı Salvador mu? | Open Subtitles | أو سلفادور دالي، الفنان العبقري المدريدي؟ |
| Bana İspanya'nın en heyecan dolu genç sanatçısı olduğumu söyledi. | Open Subtitles | و قد دعاني الفنان , الاسباني الأكثر إثارة |
| Yani sen şimdi bir barmen, ...bir sokak sanatçısı ve bir pezo oldun. | Open Subtitles | اه.الآن أنت نادل ، رسام شوارع ، و تقود الآخرين ببعضهم. |
| Sadece gösteri sanatçısı olduğunuzu farketmek için MIT'de ve araştırma laboratuarlarında yedi yıl harcadığınızı hayal edin, | TED | تخيلوا قضاء سبع سنوات في معهد ماساتشوستس للتكنولوجيا ومختبرات البحوث ، فقط لمعرفة انك فنان. |
| Ardından, son olarak, bir sokak sanatçısı tarafından boyanarak bu müthiş ve devasa mobil serginin bir parçası oluyorlar. | TED | وأخيرا تم الرسم عليها عن طريق فناني الشوارع. لتصبح جزء من جزء من معرض فني ضخم ومدهش ومتجول أيضا. |
| Zaten, Sterling Cooper'ın 3. Reich'tan daha fazla başarısız sanatçısı ve düşünürü var. | Open Subtitles | شركة ستريلنج كوبر لديها فنانين ومثقفين فاشلين اكثر من ألمانيـا النازيـة |
| - Performans sanatçısı! | Open Subtitles | -لديك مشكلةٌ معها لأنّها فنّانة إستعراضيّة ! وداعًا! |
| Hiç sanatçısı olmayan bir şirkete ait olan bu büyük ve boş ofisi görüyor musun? | Open Subtitles | أترى هذا المكتب الكبير الخالي، شركة إنتاج بدون فنّانين ؟ |
| Christian Rock* müziği sanatçısı ve o da kendini evliliğe saklıyor. | Open Subtitles | ،لقد كان مغني روك مسيحي .وإنهُ يحفظ عذريتهُ للزواجِ أيضًا |
| Bir gerilla sanatçısı her şeyden sanat yapar, ve onu her yere koyar. | Open Subtitles | فنانة متخفية تصنع الفن من أي شئ وتضعه في كل مكان |
| - Nashville'den Edgehill'in en başarılı sanatçısı o olmasaydı, bu gece ve bu plak şirketi bu durumda olmazdı. | Open Subtitles | فنانة ايجهيل الأكثر نجاحاً بدونها هذه الأمسيه وهذه الشركه لن تكون ماهي عليه |
| Edgehill-Republic sanatçısı ve bir arkadaşım. | Open Subtitles | فنانة زميله في ايجهيل و صديقه لي اود بأن ادعوها |
| Güneş bir grafiti sanatçısı olmak isteseydi güneş sisteminin merkezinde olmak yerine sanırım böyle bir şey yaratırdı. | Open Subtitles | إذا قررت الشمس أن تصبح فنانة لوحات جدارية بدلاً من أن تكون مركز النظام الشمسي، أتخيل أنها سترسم شيئاً كهذا. |
| Tam arkamda, performans sanatçısı Lepe Rubingh'i görebilirsiniz. | Open Subtitles | خلفي تستطيعون مشاهدة أداء الفنان ليبه روبنغ |
| sanatçısı, bu bölgede olduğunu... duyduğum diğerleri gibi sapık mı ? | Open Subtitles | هل الفنان الذي نحته شاذ جنسيًّا كباقي الفنانين الذي سمعت عن وجودهم في هذه المدينة؟ |
| Yetenekli bir suluboya sanatçısı, psikoloji profesörü bunların yanında... | Open Subtitles | كما أنك رسام ألوان مائية مبدع بروفيسور في علم النفس و |
| Ben bir grafiti sanatçısı ve eylemcisiyim ve benim sanatım sosyal, çevresel ve politik temelli. | TED | أنا فنان جداريات وناشط وفني هو فن اجتماعي، بيئي وذو طابع سياسي. |
| Bölgede çalışan birçok sokak sanatçısı olduğunu söyledik. | Open Subtitles | أمم، قيل لنا أن هناك العديد من فناني الشوارع الذين يعملون في المنطقة |
| Kör bir blues sanatçısı der ki: | Open Subtitles | "خذ الأعمى "ويللي ماكتيل هو أفضل مؤدي أغاني بلوز في كانيري رو |
| Sirk sanatçısı olmak gibi gizli bir isteğin falan mı vardı? | Open Subtitles | ألديكِ رغبة داخلية سرية بأن تكوني مؤدية في سيرك؟ |
| Ben bir sanatçıyım. Bir dolandırıcılık sanatçısı. | Open Subtitles | أنا فنّان محتال |