"sanayileşmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصناعية
        
    • صناعية
        
    Maalesef ki sanayileşmiş ülkelerde de durum aynı. TED وفي الحقيقة، للكثير من الدول الصناعية كذلك.
    Özellikle şu an, sanayileşmiş ve organize medeniyetimizin atıklarını açıkça topladığı yer. TED وهي الآن المجاري المفتوحة من أجل حضارتنا الصناعية وكأنها منظّمة حالياً.
    Bu ve bunun gibi sanayileşmiş ülkelerde çiftlik hayvanları için yem ya da biyoyakıta dönüştürülüyordu. Open Subtitles هنا ، وفي جميع باقي الدول الصناعية انها تتحول الى أعلاف للماشية أو الى منتجات بترولية
    Ve bu dünyadaki her sanayileşmiş,zengin ülkede aynıdır. TED وهذا يحدث في كل دولة صناعية وغنية
    National Geographic, ABD'de ve başka dokuz sanayileşmiş ülkede 18 ile 26 yaş arasındaki gençlere yönelik bir çalışma yaptı. TED فقد قامت " ناشيونل جيوغرفيك " بدراسة مع " روبير " على اشخاص اعمارهم بين 18 - 26 في بلدنا وفي 9 دول صناعية أُخرى
    İnsanlardan, paralel evrenler hakkındaki düşüncelerine inanarak bütün sanayileşmiş medeniyetin geleceğini tehlikeye atmalarını mı istiyorsun? Open Subtitles انت تطلب من الشعب المخاطرة لمصلحة مستقبل الحضارة الصناعية على ما تسمونه البعد الموازي؟
    Üçüncü ve beni en çok kaygılandıran şey de küresel plütokrasinin yükselişini hızlandıran ve genel olarak olumlu olan aynı güçlerin Batılı sanayileşmiş ekonomilerde orta sınıfın kuyusunu kazan unsurlar olmalarıdır. TED الشيء الثالث، وهذا ما يقلقني أكثر، هو مدى نفس تلك القوى الإيجابية إلى حد كبير التي تقود صعود النخبة الثرية العالمية تعمل على تآكل الطبقة الوسطى في نفس الوقت في الاقتصادات الصناعية الغربية.
    Bu çok büyük bir değişim ve açıkçası sanayileşmiş ülkelerin karbon gazı salınımlarını azaltmaları, enerji verimliliğini sağlamaları ve en hızlı şekilde yenilenebilir enerjiye TED إنه لتغيير كبير جدا، وهذا يعني أنه يجب على الدول الصناعية وبكل وضوح خفض انبعاثاتها، و أن تصبح أكثر كفاءة من حيث الطاقة، وأن تتحرك بأسرع وقت ممكن لحل الطاقة المتجددة.
    Şimdi, kural gereği –neredeyse bitiriyorum- kural gereği, bu konuda düşünülmesi gereken şu. sanayileşmiş toplumlar için tüm seçenekleri mümkün kılan maddi bolluktur. TED الآن، كمسألة سياسة--أنتهيت تقريباً -- كمسألة سياسة، ما يستدعي التفكير هو التالي. ما يتيح كل هذا الخيارات في المجتمعات الصناعية هو الثراء المادي.
    Yarın Bonn da, sanayileşmiş Ülkeler Zirvesi başlıyor. Open Subtitles غداً في "بون"، تبدأ قمة الدول الصناعية.
    Birkaç yıl önce, İngiliz Bahriyesinin ilk deniz lordu -- Ordu şefi kara lordu olarak çağrılmasa da, ilk deniz lordu olarak adlandırılıyor — Dedi ki, biz, yani Batıdaki sanayileşmiş ülkeleri kastetti, deniz körlüğü yaşıyoruz. TED قبل بضع سنوات، قال أمير البحرية البريطانية -- و يطلق عليه لقب " سيد البحر الأول "، بالرغم من أن قائد الجيش لا يسمى سيد الأرض -- قال بأننا، وكان يقصد الأمم الصناعية في الغرب، بأننا نعاني مع عمى البحر.
    Ağılların üzerine sanayileşmiş bir koloni oturttuk. Open Subtitles نحن بنينا مستعمرة صناعية فوق أسطح حظائر الغنم...
    Amerikalılar Japonya'nın en seri şekilde yeniden inşasını ve savaştan çıkmak için, iyi derecede sanayileşmiş bir ülke olmasını istedi. Open Subtitles كان الأمريكان يريدون أعادة بناء (اليابان) بأسرع ما يمكن لتصبح دولة صناعية من الدرجة الأولى عقب إنتهاء الحرب
    Tamam. Her sanayileşmiş ulusun bilinen ... Open Subtitles حسنا, في كل امة صناعية تعرف..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more