"sandalyesinden" - Translation from Turkish to Arabic

    • كرسيه
        
    • كرسيها
        
    • من الكرسي
        
    Kaçmış ama 2 yıldır küçük tekerlekli sandalyesinden hareket etmemişti. Open Subtitles هرب، لكنه لم يتحرك من كرسيه الصغير المتحرك منذ سنتين.
    Onu sandalyesinden çıkartma ve çok da mıncıklama. Open Subtitles لا تُخرجْه من كرسيه ولا يَمْسُّه كثيراً.
    Muhtemelen bu sabah tekerlekli sandalyesinden düşürmüştür. Open Subtitles لا بد أنها سقطت من كرسيه المتحرك هذا الصباح
    Elbette, o bayan tekerlekli sandalyesinden beni kucakladı. Open Subtitles ومن المؤكد ، أنه من القليل للسيدة أن تعانقني بصدرها من كرسيها المتحرك
    Mükemmel bir kas yapısı varmış, bu yüzden kesinlikle sandalyesinden kalkmış. Open Subtitles حسنٌ، لديها قوة عضلية جيّدة. لهذا لم تترك كرسيها فعلًا.
    Sonra sanki onunla kaçıp ikiz doğurmak istemişim gibi sandalyesinden fırladı. Open Subtitles ثم إنطلق من الكرسي وكأنني قلت أنني أريد الهرب ولدي توأم
    Mama sandalyesinden inmeyi başardı ama sandalyeyi tutan çivilerden biri bacağını çizdi. Open Subtitles لقد .. لقد خرج من كرسيه و احتك ساقه بالبرغي الذي يثبّت الكرسي
    Ölüm anında koridordaki sandalyesinden sağa yığıldı. Open Subtitles مع إطلاق النار سقط مباشرة من كرسيه على الأرض
    Hitchcock bugün sandalyesinden hiç kalkmadı. Open Subtitles هيتشكوك اليوم لم يخرج من كرسيه حتى
    Warren Sticks isminde bir adam vardı, görüşmenin ortasındayken birden sandalyesinden fırladı ve beni boğmaya başladı. Open Subtitles رجلٌ يُدعى (وارين ستيكس) كُنا في منتصَف الجلسة و قفزَ فجأةً من كرسيه
    Ben izin verene kadar Barry sandalyesinden kalkamıyor. Open Subtitles و(باري) يجعلني أجلس في كرسيه إذا أردت ذلك.
    Nadia Bird,belden aşağısı felçli, tekerlekli sandalyesinden düşmüş Open Subtitles ناديا بيرد) مشلولة, وقعت من كرسيها المُدّولب )
    Mike kendini temsil etmek istediğinde Gibbs sandalyesinden fırladı ve davayı geçersiz kılmaya çalıştığımızı söyledi. Open Subtitles عندما اراد (مايك) تمثيل نفسه (جيبس) قفزت من كرسيها قائلة اننا نحاول الحصول على بطلان للدعوى
    Jane sandalyesinden fırlayacakmış gibi duruyor! Open Subtitles تبدو (جاين) وكأنها تقفز من كرسيها
    Eddie. Mikey, sandalyesinden kurtuldu. Open Subtitles (إيدي)، فرّ (مايكي) من الكرسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more