"saniyesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • ثوانٍ
        
    • ثوان
        
    • ثانية من
        
    Kafanda nereye delik açacağını anlamak için 10 saniyesi vardı. Open Subtitles كانت لديه 10 ثوانٍ ليكتشف أين عليه وضع الثقب فى رأسك
    İzin verin bitireyim. Birkaç saniyesi kaldı sonra bitecek. Open Subtitles دعاني أنتهي، لم يبقَ إلّا بضع ثوانٍ وأفرغ.
    İzin verin bitireyim. Birkaç saniyesi kaldı sonra bitecek. Open Subtitles دعاني أنتهي، لم يبقَ إلّا بضع ثوانٍ وأفرغ.
    Birkaç saniyesi olduğunu düşünürsek, ve verileri bölerek attığını hesaba katarsak, elimizde bir seçenek kalmış oluyor. Open Subtitles و بالنظر إلى أنه كان لديه فقط بضع ثوان و الحجم الهائل من البيانات التي لديه لإرسالها أعتقد أنه كان الخيار الوحيد لديه
    Eğer almazsa sinyali kesmesi için birkaç saniyesi olur. Open Subtitles حسناً، إن لم تدخله لم يكن لديه سوى بضع ثوان لقطع التغذية
    Günün her saniyesi bu hissi kafanda döndürdüğüne adım gibi eminim. Open Subtitles أحسبك ربّما تحملين هذا الشعور معك، في كل ثانية من اليوم.
    Baba... Beni günün her saniyesi koruyamazsın. Open Subtitles أبى ، لا يمكنك أن تحمينى فى كل ثانية من كل يوم
    - 10 saniyesi olmaması çok kötü. Open Subtitles مؤسف جدًّا أنّها لا تملك 10 ثوانٍ.
    Kariyerimin en gururlu 9 saniyesi. Open Subtitles أفخر 9 ثوانٍ في سيرتي المهنية
    Maçın son on saniyesi. Open Subtitles باقٍ على المباراة 10 ثوانٍ
    Son birkaç saniyesi var Geeta'nın. Open Subtitles لم يتبقَ إلّا بضع ثوانٍ
    - Kendisini açıklaması için on saniyesi olduğunu söyle. Open Subtitles {\pos(190,220)}أخبريه أن أمامه 10 ثوانٍ لتبرير موقفه.
    Mesaj bırakmak için iki saniyesi vardı... ve bıraktı. Open Subtitles -وكان لديه ثوانٍ لترك رسالة... وقد فعل .
    Ömrümün en güzel dört saniyesi için aynanın karşısında 20 sene pratik yaptım. Süperiz! Open Subtitles لمدة 20 عام من التدرب أمام المرآة، لأفضل أربعة ثوان في حياتي!
    Aslında, ilk kez birden fazla nöronu -- aynı anda yüz beyin hücresi-- ilk kaydettiğimizde aynı hayvandaki yüz hücrenin elektriksel kıvılcımlarını ölçebildik, ilk elde ettiğimiz görüntü bu, bu kaydın ilk 10 saniyesi. TED في الواقع، وأثناء أوّل مرّة قمنا فيها بتسجيل أكثر من خليّة عصبيّة واحدة، بل 100 خليّة عصبيّة في نفس الوقت، تمكّننا من قيس الشّرارات الكهربائية الصّادرة من مئات الخلايا لنفس الحيوان، و هذه هي الصورة الأولى التي تحصّلنا عليها بعد أوّل 10 ثوان من التّسجيل.
    - Birkaç saniyesi var. Open Subtitles ستستغرق بضع ثوان أخري
    Rachel şu anda ofisimde, bana doğru bakıyor ve ona söylememe konusundaki kararını değiştirmediysen eğer bir şeylerin yanlış gittiğini anlaması için beş saniyesi var, yoksa kapatmam lazım. Open Subtitles رايتشيل) في مكتبي) تنظر لي و ستعرف ان هناك شيئا خاطيء في خلال خمس ثوان, الا اذا غيرت رأيك
    Zavallı kısa hayatımın her geçen saniyesi de o düğme kadar işe yaramaz. Open Subtitles كل ثانية من حياتي المثيرة للشفقة ليس لها أي فائدة بالضبط كضغط هذا الزر
    Onlardan biri olmamak için hayatının her saniyesi ne kadar çaba harcaması gerektiğini daha önce hiç düşünmemiştim. Open Subtitles انا في الحقيقة ابدا لم افكر في ذلك من قبل كم كان عليه ان يعمل بكل مشقة في كل ثانية من .. حياته
    Sen de günün her saniyesi üstüme gelmek zorunda değilsin tamam mı? Open Subtitles ليس من الضروري أن تؤنبيني في كل ثانية من النهار، مفهوم؟
    Pekala, unutmayın, her turun ilk 15 saniyesi yalnızca otonom sürüş içindir. Open Subtitles حسناً، تذكروا إن أول 15 ثانية من كل جولة ستكون لأجل القيادة المستقلة بذاتها فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more