"sanrılar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الهلوسة
        
    • أوهام
        
    • الوهم
        
    • الأوهام
        
    • الهلاوس
        
    • الهلوسات
        
    • هلاوس
        
    • تضليلي
        
    • برؤى
        
    • أوهامه
        
    • الاوهام
        
    • بالأوهام
        
    Eğer tümör iyi huyluysa o halde, sanrılar görmesinin nedeni tümör değil. Open Subtitles إن لم يكن سرطانياً فيعني ذلك أنه لم يسبب الهلوسة
    "sanrılar sevgili dostum. Open Subtitles . أوهام يا صديقى العزيز ، أوهام ، أوهام ، أوهام
    Piper, bu büyülü güçlerinin olduğu sanrılar bir gün ölmene neden olacak. Open Subtitles بايبر هذا الوهم بأن لديك قوى سحرية سيقتلك يوماً ما
    Biliyor musun bir noktada sanrılar azaldı ama sonra düzeldi. Open Subtitles هناك نقطه تزول عنها كل الأوهام لكن أوهامه لا تزول
    Toksikolojisi temiz ama hâlâ sanrılar görüyor. Open Subtitles فحص سموم الدم نظيف لكن لازال تصيبها الهلاوس
    Bildiğin gibi normalde özellikle paranoyak sanrılar gibi yan etkileri yüzünden haplardan uzak durmaya çalışıyorum. Open Subtitles عادةً، كما تعلمين، أحاول أن أتجنب الحبوب بسبب الأعراض الجانبية العكسية، وخصوصاً الهلوسات الفصامية
    Paranoyak sanrılar görüyor. Şu anda dinlenmeli ve ilaçlarını almalı. Open Subtitles وهو يعانى من هلاوس بصريه وكل ما يحتاجه هو الراحه والعلاج
    Nolan sanrılar görüyor. Open Subtitles نولان كان تضليلي.
    Davranış değişiklikleri şunları içerebilir: sanrılar, halüsinasyonlar, gaipten sesler duyma..." Open Subtitles التغير في السلوك قد يتضمن التالي الوهم , الهلوسة, سماع أشياء غير موجودة
    Mide ağrısı artı sanrılar, klasik semptomlar. Open Subtitles ألم المعدة بالإضافة إلى الهلوسة أعراض تقليدية ربما يسبب أيضاً الغيبوية
    Büyük şöhretin getirdiği dengesizlik ve sanrılar. Open Subtitles لكن أساساً يعاني من أوهام وميول عصبية بسبب السمعة السيئة
    Güvenlik cihazlarıyla ilgili paranoyak sanrılar gayet yaygındır. Open Subtitles أوهام ذهانية حول أجهزة الأمن شائعة جداً
    Çok gülüyorsan sanrılar görüp, histeriden muzdaripsindir. Gülmüyorsan depresyondasındır. Open Subtitles إذا كنتِ تبتسمين كثيرا فأنت تعانين الوهم والهستيريا وإذا لم تبتسمي فأنت تعانين من الاكتئاب
    Biliyor musun bir noktada sanrılar azaldı ama sonra düzeldi. Open Subtitles هناك نقطه تزول عنها كل الأوهام لكن أوهامه لا تزول
    Artık bütün o çılgın repertuara sahiptim: korkunç sesler, grotesk görüntüler, tuhaf, inatçı sanrılar. TED حتى الآن، كت أعاني من جميع أعراض الحمّى : الاصوات المرعبة، والرؤى البشعة، الأوهام الغريبة و الصعبة.
    Ameliyatla hepsi düzeltir. Kimyasal dengesizlikler, nöbetler, sesli sanrılar. Open Subtitles ستصلح الجراحة كل شئ الخلل بالتوازن الكيميائي، النوبات، الهلاوس السمعية
    sanrılar alıp başını yürüdüğü için ilaçları vermeyi kestim. Open Subtitles أقرّ أن الهلوسات خرجت عن نطاق السيطرة لذا توقفت عن إعطائهم العقاقير
    2 yıl sonra sanrılar ve halüsinasyonlar sebebiyle görevden alınmış. Open Subtitles تم تسريحه من الخدمة بعد سنتين بسبب تقارير عن هلاوس و تخيلات
    Kafamdaki kemer teknolojisi sanrılar görmeme neden oldu. Open Subtitles أوه؟ arktech في رأسي جعلني تضليلي.
    sanrılar onları görenler kadar değişiklik gösterir. Open Subtitles عقل مصاب بجنون العظمى عندما تنتابه نوبه ؟ الاوهام تختلف بأختلاف الاشخاص
    sanrılar gören hastalar sıklıkla paranoyalarını bir dış zalime bağlarlar genelde bunlar Jung modellerine uyar. Open Subtitles المرضى المصابون بالأوهام يركزون جنونهم ... غالباً لعامل خارجي ... عادة يكون بدائي الطراز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more