"saptamak için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتحديد
        
    • يتمّ تأكيد
        
    • لأحدّد
        
    MRI çalışmaları, ilgili ağı saptamak için umut verici bir yoldur. TED تُعدّ دراسات التصوير بالرنين المغناطيسي وسيلة واعدة لتحديد مواقع الشبكات المعنيّة.
    Şirketi bir dışsallaştırma makinası gibi yöneten kişiliğin türünü saptamak için onu bir psikiyatristin hastasını incelediği gibi analiz edebiliriz. Open Subtitles لتحديد نوع الشخصية التي تقود الشركة لتتصرّف مثل آلة عمل جانبيه
    Efendim, Yıldız Geçidi'nin yerini saptamak için naqahdah taraması yaptım. Open Subtitles سيدي لقد بحثنا عن الناكودا لتحديد موقع الستارجيت
    Belirli değişkenleri ölçer, mesela tansiyon ve kalp atış hızı gibi, doğruyu söyleyip söylemediğini saptamak için. Open Subtitles إنه يقيس متغيرات معينة مثل ضغط الدم , ودقات القلب لتحديد ما إذا كنت صادقة أو لا
    Gerçi, yalnız olup olmadığını saptamak için henüz erken. - Buyurun. Open Subtitles في الحقيقة ... لم يتمّ تأكيد الأمر إذا كان لوحدِهِ
    Yapabilirim ve şartlı tahliyeni ihlal edip etmediğini saptamak için ne gerekiyorsa yapacağım. Open Subtitles سأعمل كلّ ما يستلزم لأحدّد أنك لا تنتهك إفراجك المشروط
    Yayın yaptığı alt-uzay frekansını saptamak için birazcık güç kullandım... ve şimdi... Open Subtitles أحتاج فقط ما يكفي لتحديد تردد الفضاء الفوقي الذي يبث علية
    Ne kadar enerji kullandığımızı saptamak için bir yol var mı? Evet. Open Subtitles أهناك طريقة لتحديد فعلياً مقدار الطاقة الذي إستهلكناه؟
    - Evet, dinle. Öngörüleri, belirli bir olayın sonucunu saptamak için kullanmışlar. Open Subtitles نعم، اسمع، لقد استخدموا اللمحات المستقبلية لتحديد نتيجة حدثٍ معيّن
    Pil bitmeden hedefi saptamak için 45 saniyemiz var. Open Subtitles أمامنا 45 ثانية لتحديد الهدف و إلّا نفذت البطارية
    Bu, parçalara ayrılmış, ama en kısa sürede Amir'in yerini saptamak için bir NSA Alfa Timi'ne ihtiyacımız var. Open Subtitles إن الأمر منفصل ولكننا بحاجة لأفضل فريق لتحديد موقع أمير بالضبط في أقرب وقت ممكن
    Vahşi eşlerin kimliğini saptamak için müthiş bir fırsat sunuyor ona. Open Subtitles يتيح ذلك لها فرصة مثالية لتحديد حالات عنف الأزواج
    Tüm dünyadaki psikologlar zihinsel yetersizlikleri belirlemek için hâlâ IQ testleri kullanıyorlar ve sonuçlar uygun eğitsel destekleri, stajları ve destekli yaşamı saptamak için kullanılabilir. TED لا يزال علماء النفس حول العالم يستخدمون اختبارات الذكاء لتحديد الإعاقة الذهنية، والنتائج يمكن أن تُستخدم لتحديد الدعم التعليمي المناسب والتدريب الوظيفي والمساعدة المعيشية.
    Akıl hastası olup olmadığınızı saptamak için. Open Subtitles لتحديد ما اذا كنت مريضاً عقليا أو لا
    Akıl hastası olup olmadığınızı saptamak için. Open Subtitles لتحديد ما اذا كنت مريضاً عقليا أو لا
    Hunt, yerini saptamak için neye ihtiyacınız var? Open Subtitles إنه هنت ما الذي تحتاجه لتحديد الموقع؟
    Yerimizi saptamak için gerekli elektromanyetik ölçümler hemen hemen hiçbir yönde yok. Open Subtitles أنت ؟ حَسناً، لا يوجد تقريباً * أيّ أم * من اى نوع مِنْ أيّ إتّجاه لمُسَاعَدَتنا لتحديد موقعَنا
    Şeritleri analiz etmek için döküm al ve silahı saptamak için çentiklerin özelliklerini belirle. Open Subtitles قم بالقوالب لتحليل " الـستريايشن " " و خصائص " الكرف . لتحديد السلاح
    Gerçi, yalnız olup olmadığını saptamak için henüz erken. Open Subtitles في الحقيقة ... لم يتمّ تأكيد الأمر إذا كان لوحدِهِ
    Çok kötü şeyler yapmış bazı insanların hapishaneden salındığı takdirde aynı şeyleri yapıp yapmayacaklarını saptamak için eyalet tarafından görevlendirilmiştim. Open Subtitles عينتني الولاية لأحدّد إذا ما كان ...المجرمون سيعودون للإجرام إذا تمّ إطلاق سراحهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more