Ve onları, sefil komşularından ve arkadaşlarından neyin ayırdığını saptamaya çalışıyorlar. Ve ortaya çıkan şu ki, | TED | ويحاولون تحديد مالذي جعلهم مختلفين عن اصدقائهم وجيرانهم التعساء وأتضح |
Birisi, uydu aracılığıyla yerimi saptamaya çalışıyor. | Open Subtitles | . شخصا ما يحاول تحديد موقعي من خلال القمر الصناعي |
Kalan 3 başlığın yerini saptamaya çalışıyoruz, efendim. | Open Subtitles | ما نزال نحاول تحديد موقع الثلاث رؤوس الحربية يا سيّدي |
Giriş bölgesini saptamaya çalışıyorlar, ama pek iyimser değiller. | Open Subtitles | إنهم يحاولون تحديد موقع الدخول لكنهم ليسوا متفائلين |
Ölü bir kadının kimliğini saptamaya çalışıyorum, senin yaşlarında bir kadın. | Open Subtitles | ..أنا أحاول تحديد هوية امرأة متوفية امرأة بعمرك |
Deri üzerindeki mikroskobik yaraları saptamaya yarar. | Open Subtitles | أنها مفيدة في تحديد الرضح المجهري علي الجلد. الرضح المجهري؟ |
FBI ölenin kimliğini saptamaya çalışıyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية لا تزال تعمل على تحديد هوية الجثة |
FBI kamera görüntülerini inceleyip kimliğini saptamaya çalışıyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية تقوم بتمشيط تسجيلات كاميرات المراقبة، يا سيدي يحاولون تحديد هويته |
Yani bilincin beyindeki yerini tam olarak saptamaya çalışıyorsun. Evet. | Open Subtitles | إذا تحاولين تحديد النقطه حيث يقيم الوعي في الدماغ |
Moskova'ya sorarım, onlar hemen yerini saptamaya çalışırlar. | Open Subtitles | سأطلب من "موسكو" أن يحاولوا تحديد مكانه فوراً |
Sadece yeğeninizin yerini saptamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول فقط تحديد مكان ابن أخيك |
Kapalı bir telefonun yerini saptamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول تحديد مكان هاتف لم يعد يعمل... |
Burun deliklerinin her biriyle ayrı koklama kabiliyeti, stereo olarak koklamak, kokunun kaynağının yönünü saptamaya yardımcı olur. Böylece koklamanın ilk anları içinde, köpek sadece oralarda ne çeşit şeyler olduğunun değil, aynı zamanda nerede olduklarının da farkına varır. | TED | القدرة على الشم بشكل منفصل بكل فتحة أنف خاصة شم الرائحة بشكل منفصل يساعد على تحديد اتجاه مصدرالرائحة وذلك في أولى اللحظات القليلة للاستنشاق الكلب يبدأ بإدراك ليس فقط ما نوع الأشياء الموجودة بل أيضاً مواقعها. |
Rutland İlçesi Adli Tıp Ekibi hala zanlının evinin bahçesini kazarak çıkan iskelet parçalarından, kaç kurban olduğu ve kurbanların kimliklerini saptamaya çalışıyor. | Open Subtitles | الطب الشرعي لمقاطعة "روتلاند" ما يزال يحاول تحديد عدد الضحايا وهوياتهم عن طريق البقايا العظمية المستخرجة من ممتلكات المدعى عليه |
Kevin Wade adında birinin yerini saptamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل مع إدارة السجون في (ليتل روك) أحاول تحديد موقع فرد باسم (كيفن وايد) |
Rollins adında bir adamın yerini saptamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | إنّي أحاول تحديد موقع شخص ما، رجل يُدعى (رولنز). |
Kevin Wade adında birinin yerini saptamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول تحديد موقع فرد باسم (كيفن وايد) |
Hedefi saptamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | يتم تحديد الموقع! |