İnançtaki Renk, tam anlamıyla sarıyla iyi niyet gösterenlere vurgu yapıyor. | TED | يمثل لون الإيمان حرفيًا تسليطًا للضوء على أصحاب النوايا الحسنة باللون الأصفر. |
Bronz da turuncu ve sarıyla aynı. | Open Subtitles | نفس الشيء مع البني , البرتقالي , الأصفر. |
Maviyi sarıyla yeşili karıştırıp yapmıştım. | Open Subtitles | كوّنت الأزرق من خلط الأصفر مع الأخضر |
Ayrıca bırak aynı giyside aynı haftada bile asla sarıyla turuncuyu birlikte giymiyorum. | Open Subtitles | وأنا بالتأكيد لا ألبس أصفر و برتقالي في نفس الأسبوع, ناهيك عن نفس اللبس, حسناً؟ |
- Sakın sarıyla birlikte kullanmayın. | Open Subtitles | - لا تلبسيه مع شيء أصفر |
Maviyi sarıyla yeşili karıştırıp yapmıştım. | Open Subtitles | كوّنت الأزرق من خلط الأصفر مع الأخضر |
Mahkemeye çıkmak için Washington'a çağırıldıktan sonra üç konuşma yapmışsınız. Bu aramaların altını sarıyla çizdim. | Open Subtitles | بعد الاستدعاء لـ(واشنطن) أجريت ثلاث مكالمات، حددتها باللون الأصفر |
Ve parlak sarıyla belli ettim | Open Subtitles | وظللتهما باللون الأصفر الفاقع |
- Onu sarıyla beraber takma. | Open Subtitles | - لا تلبسيه مع شيء أصفر |