"sarah'ın" - Translation from Turkish to Arabic

    • ساره
        
    • من سارة
        
    • لسارة
        
    • أن سارة
        
    • سارة على
        
    Hey, bu Sarah'ın seni bulduklarını söylediği yer. Open Subtitles مهلاً، هـذا ما قالت ساره إنهم وجدوا جسدك فيه
    Sanırım Sarah'ın ilacını burada bulabiliriz. Open Subtitles أعتقد أنه يمكننا العثور على دواء ساره من هنا
    Sarah'ın kaza gecesi nereye gittiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم إلى أين كانت ساره متوجهة ليلة الحادث
    Umarım polis, Raul'u suçlamak için Sarah'ın belgelerine ihtiyaç duymaz. Open Subtitles آمل أن تحصل الشرطة على ما يريدونه من سارة
    bodrum kapısının kilidini tamir etmediğim için beni, o anda Sarah'ın dikkatini dağıttıkları için çocukları. Open Subtitles أنا ,لأني لم أصلح قفل القبو الأولاد على إشغالهم لسارة في تلك اللحظة
    Al. Sarah'ın günde bir tane almasını sağla. Open Subtitles تفضلي، تأكدي من أن سارة تأخذ واحدة من هذه كل يوم
    Sarah'ın şu yattaki görevi tam olarak neymiş? Open Subtitles لذا بالتحديد ماهي مهمة سارة على مركب ذاك الرجل اليوم؟
    Karım, Fruma Sarah'ın, huzur içinde yatsın, erkek kardeşi orada. Open Subtitles زوجتي فروما ساره رحمها الله - لديها أخ هناك
    Leland, şu anda yapabileceğin bir şey yok. Evine, Sarah'ın yanına git. Open Subtitles "ليلند"، لا شيء تفعله هنا، عليك أن تكون بالمنزل مع "ساره"
    Sarah'ın senin yanında gerginleştiğini fark ettim. Open Subtitles لاحظت بأن ساره تصبح عصبية عندما تراك
    Sarah'ın vefatından kısa bir süre sonra ayrıldılar. Open Subtitles إنفصلا بعد فترةٍ قصيره من موت ساره
    Ben ve Sarah'ın devlet adına çalışan gizli ajanlar olduğumuzu bildiğini de biliyorum. Open Subtitles اعرف انك تعلم من البداية انني و " ساره" نعمل متخفيين للحكومة
    Sarah'ın ailesi yakında mı yaşıyormuş? Open Subtitles هل عائلة ساره تعيش في مكان قريب؟
    Sarah'ın hayatını düşündük. Bizce o harika birisi. Open Subtitles تحدثنا عن ساره نعتقد ...ان العالم يظن ان ساره رائعه
    Sen gittiğinde Sarah'ın Tobias ile konuştuğunu duydum. Open Subtitles -بين عندما ذهبت سمعت ساره تتحدث مع توبايس
    Bak Morgan, ailesinin yaşadıkları Sarah'ın yaşadığı her şey için birer sembol teşkil ediyor. Open Subtitles "إسمع يا "مورجان" ما حدث مع أهل "ساره أصبح رمزاً لكل ما مرت به فى حياتها
    Ya Sarah'ın mektubu? Open Subtitles و الرسالة من سارة
    Ve onun tahtı almasının tek sebebi, bizim ayağını kaydırmamız, ve yani Sarah'ın yanında olabilir. Open Subtitles و السبب الوحيد الذي أدى لدخولهِ للمؤسسة ، لأننا قد زكيناهُ ( كي يكون بالقُربِ من ( سارة
    -Elimizde Sarah'ın DNA'sı var. Open Subtitles لو وجدنا الحمض النووي لسارة فى ملفك. لماذا؟
    Saul Hanesi, sevgili oğlu Jonathan ve Judah Hanesi kızı Sarah'ın nişanını duyurur. Open Subtitles بيت شاول يعلن خطوبة ابننا الحبيب جوناثان لسارة ابنة بيت يهوذا
    Keşke sana Sarah'ın yaşadığını ve iyi olduğunu söyleyebilsem. Open Subtitles أتمنى أن أقول لك أن سارة على قيد الحياة وأنها بخير
    Sarah'ın soymayı planladığı kurbanları Noble'ın bilgisayar sistemini kullanarak bulmuş olabileceğini düşündük. Open Subtitles (لقد إكتشفنا أن (سارة (قد إخترقت نظام (نوبل باحثةً عن ضحايا لاختلاسهم
    Sarah'ın hafızasını Anahtar'a yükleyebiliriz. Open Subtitles بإمكاننا تحميل ذكريات (سارة) على المُفتاح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more