| Ama şu anda küçük Sarah ile birlikte nehirden su getiriyor. | Open Subtitles | لكنه الآن عند النبع يجلب الماء مع سارة الصغيرة |
| Sevgililer Gününde Sarah ile birlikte geçireceğini biliyorum, bu yüzden... | Open Subtitles | أعلم أنك ستكون مع سارة في يوم عيد الحب ، لذلك |
| Şuna bak. Güzel. Sarah ile resmen barıştınız demek. | Open Subtitles | جميل , أفهم من هذا ان علاقتك مع سارة رسمية |
| Sarah ile neden bir sırrın oluyormuş senin? | Open Subtitles | سر ؟ ما السر الذي يتوجب عليك الإحتفاظ به مع سارا ؟ |
| Sarah ile beraber olmamı istemiyorsunuz, ve ben bunu değişiremem. | Open Subtitles | انتم لا تريدونى ان اكون مع ساره وانا لا استطيع ان اغير هذا |
| Sarah ile konuşacak neyin olabilir? | Open Subtitles | ماذا يمكن أن يكون لديك للتحدث إلى سارة ريان عن؟ |
| Sarah ile felan kahve iç. | Open Subtitles | اذهب لتناول القهوة مع سارة أو شيء من هذا. |
| Sarah ile çıkmayı unut! | Open Subtitles | موعدك مع سارة بالقطع تم الغاءه |
| Şikago'da Sarah ile beraber çalışıyorduk, Yıldız Geçidi programından önce. | Open Subtitles | كنت أعمل في (شيكاغو) مع (سارة)، قبل مشروع (بوابة النجوم) |
| - Sarah ile yaptın. | Open Subtitles | أنت تفعل ذلك مع سارة لا ، أنا لا أفعل |
| Sarah ile ilişkiniz için yapman gereken bir şey mi? | Open Subtitles | هل هذه له علاقة بعلاقتك مع سارة ؟ |
| Sarah ile karşılaştığında panikledi ve onları nasıl gizleyeceğini sordu. | Open Subtitles | لكن حينما اِلتقى مع سارة كان خائفا |
| Beni Sarah ile plan yaptığım için mi suçluyorsunuz? | Open Subtitles | حسنا، ماذا، أنت تتهمني والتواطؤ مع سارة ل... ل، أنا آسف، |
| Orada bir yazı Sarah ile geçirmiştik, çok mutluydu. | Open Subtitles | الصيف الذي قضيناه هُناك مع "سارة " كانت سعيدة |
| Daniel, eğer Sarah ile tekrar birşeyler düşünüyorsan, bu sizin sorununuz. | Open Subtitles | (دانيال) , إذا كنت تحاول إعادة علاقتك مع (سارة) .. فإن ذلك شأنك |
| Sarah ile kartını değiştir. | Open Subtitles | تبديل بطاقة مع سارة. |
| Sarah ile biraz vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بقضاء بعض الوقت مع سارا |
| Sarah ile konuştum, gelebilmesi ihtimaline karşı yerini tutalım dedik. | Open Subtitles | في حال قررت الحضور الى الزفاف في آخر لحظة اعذريني، هل تحدثت مع (سارا) ؟ |
| İşte, söylüyorum. Bu sabah Sarah ile konuştum. ve ona bir evlilik sözleşmesi yapmanızı önerdim, | Open Subtitles | حسنا، اليك الموضوع لقد تحدثت مع (سارا) هذا الصباح |
| Sarah ile de biraz vakit geçir, yalnızlığa meyilli. | Open Subtitles | إقض بعض الوقت مع ساره انها تتجه لتصبح وحيدة |
| Sarah ile konuşamam, olmaz. | Open Subtitles | لا أستطيع التحدث إلى سارة. انا لا استطيع. أنا... |