| Sardi'ye yemeğe gidiyoruz, gelmek ister misin? | Open Subtitles | سأتناول وجبة عند مطعم ساردي. أتريد القدوم؟ |
| Yapımcı olmak istiyorum Ve her gün Sardi's'te yemek yemek | Open Subtitles | أريد أن أصبح منتجاً أتناول الغداء في "ساردي" كل يوم |
| Tony beni Sardi'ye götürüyor. | Open Subtitles | بل الجائزة هي التي ستأخذني إلى ساردي. |
| New York'da Sardi's isimli bir restoran var. | Open Subtitles | "أتعلم، هناك مطعم في "نيويورك "إسمه "سارديز |
| Bir Broadway şovunun açılış gecesinde Times'in eleştirdiği duyulduktan 5 dakika sonra Sardi'nin Yeri'nde bulundun mu? | Open Subtitles | هل ذهبت يومًا إلى مطاعم "سارديز"في الليلة الافتتاحية لعروض برودواي المسرحية بعد خمس دقائق من حصولهم على إنتقادات من جريدة"التايمز" |
| Önce pedikür yaptırmış, sonra da içmek için Sardi'nin yerine gitmiştim. | Open Subtitles | كان لديّ موعد للعناية بالقدمين وبعدها ذهبت إلى حانة "ساردي" لإحتساء شراب |
| Aman tanrım, "Sardi's"de olduğumuza inanamıyorum! | Open Subtitles | يا ألهي .أنا لا أصدق بأننا في مطعم "ساردي". |
| Broadway'e en yaklaştığım an kendimi Sardi'deki barda buldum. | Open Subtitles | أقرب مكان لمسرح (برودواي) وصلت إليه كانت حانة بـ (ساردي) |
| Bay Causwell ise Sardi's'ten yumuşak ve çikolatalı şekerleme istedi. | Open Subtitles | السيّد (كاسويل) يحب البوظة الحارة من "ساردي" |
| Sardi'nin yerinde garsona yumruk atıp burnunu kırmıştın. | Open Subtitles | (ضربت نادلاً في (ساردي وكسرتِ أنفه |
| Sardi's! | Open Subtitles | ساردي! |
| Sardi'nin yerinde soytarıların ortasındayım. | Open Subtitles | أنا في (سارديز) ومحاطه بالمهرجين |