"sarhoş olup" - Translation from Turkish to Arabic

    • أثمل
        
    • كنت تثمل
        
    • كنت ثملاً
        
    • قد يكون ثمل وغلب
        
    • ثملت و تعرت
        
    • بالشرب و
        
    • نثمل في
        
    • نثمل و
        
    • ويثملون
        
    • مخموراً
        
    • وأثمل
        
    • يثمل و
        
    • يثملون
        
    • نقضي حاجتنا
        
    • من الثمالة
        
    sarhoş olup cüceleri döveceğim. Sen ne yapacaksın? Open Subtitles سأذهب لكي أثمل ثم أضرب بعض الأقزام ماذا عنكِ ؟
    Ben senin tekila ile sarhoş olup odama geldiğini ve elini ağzımın üstüne koyduğunu ve bana tecavüz ettiğini hatırlıyorum! Open Subtitles لا اتذكر انك عانيت من مشاكل اذكر انك كنت تثمل من شرب التيكيلا وتدخل غرفتي وتضع يدك
    Feci sarhoş olup yatağa kakanı yaptığın zamanı hatırlıyor musun?" Doğru. Open Subtitles التي كنت ثملاً جداً فيها و تبولت في سريرك ؟
    sarhoş olup, bir yerlerde sızmıştır. Open Subtitles قد يكون ثمل وغلب عليه النعاس بأي مكان
    Eskiden bir ara Penny'e karşı bir şeyler hissediyordum ve onun da bana karşı boş olmadığını sanıyordum çünkü sarhoş olup benimle yatmıştı. Open Subtitles حسناً، كان هناك وقت حين كنتأشعربشيءلــ "بيني" وظننت أنها تستلطفني، أيضًا، لأنها ثملت و تعرت وصعدت للفراش معي
    Ama önümüzdeki dört sene için, olabildiğince sık aralıklarla sarhoş olup sevişmeyi kendime borç biliyorum. Open Subtitles لكن أنا مدين لنفسي بالشرب و الكذب كلما كان ذلك ممكنا أكثر من خلال السنوات الأربع القادمة
    Birbirimize âşık olmadık ve sarhoş olup bir pikabın arkasında işi pişirmedik. Open Subtitles لم نقع في الحب ولم نثمل في المقعد الخلفي لإحدى العربات
    sarhoş olup, Mavi Adamlar Grubu'yla altılı yapmayacağız, değil mi? Open Subtitles لن نثمل و نمارس الجنس السداسي مع فرد من مجموعة الرجال الزرق أليس كذلك؟
    Muhasebeden mal arkadaşları var ve sarhoş olup W-2'lerden bahsediyorlar. Open Subtitles حتى الآن لن يحضر إلا أصدقاؤه المملين من المحاسبة، ويثملون ويتحدثون عن تقارير الأجور
    Bize sorarsan Yeni Yıl Arifesi'nde sarhoş olup erkenden yatmaya gittin. Open Subtitles في الواقع، إنها حفلة رأس سنة وأنت ذهبت للسرير مخموراً للغاية
    Dediğin gibi antika olabilirim ama asla sarhoş olup üç çocuğun izini kaybetmezdim. Open Subtitles حسناً , قد أكون كبيرة كما تقولين لكنني لم أثمل أبداً وأفقد ثلاثة أطفال
    Ben gittiğim zaman, genelde kör kütük sarhoş olup tramvaya binerim. Open Subtitles عندما أذهب إلى هُناك عادةً فأنا أثمل وأركب التلفريك.
    Ben senin tekila ile sarhoş olup odama geldiğini ve elini ağzımın üstüne koyduğunu ve bana tecavüz ettiğini hatırlıyorum! Open Subtitles اذكر انك كنت تثمل من شرب التيكيلا وتدخل غرفتي وتضع يدك فوق فمي وتغتصبني!
    Kütük gibi sarhoş olup, yatağa sıçtığını hatırlıyor musun?" Open Subtitles التي كنت ثملاً جداً فيها و تبولت في سريرك ؟
    sarhoş olup, bir yerlerde sızmıştır. Open Subtitles قد يكون ثمل وغلب عليه النعاس بأي مكان
    Eskiden bir ara Penny'e karşı bir şeyler hissediyordum ve onun da bana karşı boş olmadığını sanıyordum çünkü sarhoş olup benimle yatmıştı. Open Subtitles حسناً، كان هناك وقت حين كنتأشعربشيءلــ "بيني" وظننت أنها تستلطفني، أيضًا، لأنها ثملت و تعرت وصعدت للفراش معي
    Aslında ben bu gece sarhoş olup, Yoon abiye aşkımı itiraf edeceğim. Open Subtitles فى الحقيق، سأقوم بالشرب و أعترف لجون أوبا بمشاعري.
    Balonun motorunun suratımıza üflediği sıcak havadan ve o balonu gizli kalmış bir üzüm bağına indirmekten sonra orada Santa Barbara üzümüyle sarhoş olup birbirimizi yerel dükkanların karidesleriyle beslerken... Open Subtitles إلى رحلة برّيّة في منطاد، ثمّ نهبط في حقلٍ مخفيّ للكرمة، حيث نثمل في "سانتا باربرا" و نطعم أنفسنا قريدس محلّيّ بينما...
    Hey, neden sarhoş olup sahilde dolaşmaya gitmiyoruz? Open Subtitles لما لا نثمل و ونتسكع على الشاطئ ؟ سيكون جميلا
    Bakın, bunu çok yaşıyoruz. Hafta sonu için çocuklar buraya geliyor, sarhoş olup ne isterlerse yapabileceklerini düşünüyorlar. Open Subtitles نصادف الكثير من هذا القبيل فتية يقدمون لقضاء العطلة، ويثملون
    sarhoş olup beni tokatladığı zaman bile. Open Subtitles حتى عندما يكون مخموراً و يصفع وجهى
    Biraz daha yemek ve içecek bulup sarhoş olup yemek yedikten sonra gitmek. Open Subtitles أن أجد المزيد من الطعام والشراب، وأثمل وآكل بعض الطعام وأستمر.
    Bu dedektif gece sarhoş olup fahişelere gitmezdi,.. ...yani tarzı değildir. Open Subtitles ذلك المحقق كان من الممكن أن يثمل و يقضي ليلته مع العاهرات
    Sonra sarhoş olup eve dönerken kaza yapar ve kafalarını ön cama çarparlar. Open Subtitles بعد ذلك يثملون ويرتطمون بالزجاج الأمامي وهم في طريقهم إلى المنزل
    Haydi, sarhoş olup porno izleyelim. Open Subtitles هيا نقضي حاجتنا.. ونشاهد بعض افلام الجنس
    "sarhoş olup süs havuzunda sızması en muhtemel öğrenci" yazmayı unutmuşlar. Open Subtitles ينسون أنه غالباً ما يفقد الطلاب وعيهم من الثمالة في نافورة عامة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more