"sarsıntılı" - Translation from Turkish to Arabic

    • وعرة
        
    • وعر
        
    • مطبات
        
    • مضطربًا
        
    • المطبات
        
    Otobüs yolculuğunun biraz sarsıntılı olduğu düşünülünce ve nitrojeni de biliyorsunuz. Open Subtitles كما ترى كيف تكون رحلة الحافلة وعرة قليلاً، وكما تعرف النيتروجين.
    Tabi, bir de kötü yönü vardır, yolculuğunuz çok sarsıntılı olacaktır. Open Subtitles بالطبع، السيئة الوحيدة، أنه يسير بطريقة وعرة
    Kemerlerinizi bağlayın Buy Morialılar. sarsıntılı bir yolculuk olacak. Open Subtitles اربطوا الاحزمة, اشتروا المزيد من المسكنات, فنحن ذاهبون في رحلة وعرة
    Kısa ve sarsıntılı yolculukları hoşlarına gider umarım! Open Subtitles جيدا، وآمل أن يتمتع قصيرة، وعر ركوب. عفوا.
    Boşta ne varsa sıkıca bağla, sarsıntılı bir yolculuk olacak. Open Subtitles اربط اى حاجه ممكن تطير. سيكون الطريق وعر
    - sarsıntılı mıydı? Open Subtitles على الرغم من أن كان هناك مطبات جوية أووه ..
    Bunun sarsıntılı olduğunu sanıyorsan ...bir de Vietnam ormanında yola koyulduğumuzda gör. Open Subtitles هذا الاضطراب سوف يفزعه جدا. هل تعتقد انه وعرة هنا قليلا.
    Ben de seni uyarayım. Ben de sarsıntılı bir yolculuk temenni ediyorum. Open Subtitles حَسناً، أنا يَجِبُ أَنْ أُحذّرَك، أَتمنّى لa جولة وعرة.
    Tutunun, beyler. sarsıntılı bir yolculuk olacak. Open Subtitles تماسكوا يا رفاق ، فستكون تلك رحلة وعرة
    Kusura bakma dostum. Biraz sarsıntılı da. Open Subtitles آسف يا رفيقي الطريقّ وعرة قليلاً هنا
    Ne pis, ne sarsıntılı bir yol oldu, değil mi? Open Subtitles يا لها من جولة وعرة وسيئة ؟
    Çok sikici ve sarsıntılı bir yolculuk olacak. Open Subtitles ستكون رحلة وعرة لعينة
    Sıkı tutun. Yolculuk sarsıntılı geçecek gibi. Open Subtitles تماسك فالطريق ستكون وعرة
    Sıkı tutun. Yolculuk biraz sarsıntılı geçecek. Open Subtitles تماسك فالطريق ستكون وعرة
    Çok sarsıntılı bir yolculuktu. Open Subtitles يارجل , تلك كانت رحلة وعرة
    Bak doktora gitmeye ihtiyacın olursa Florida'daki kuzenim çok iyidir ama tekrar söylüyorum, sarsıntılı otobüs yolculuğu seni öldürebilir. Open Subtitles أنظري،إذاكنتبحاجةلرؤيةطبيب, عمي في فلوريدا هو جيد جدا ولكن بعد ذلك مرة أخرى، وركوب الحافلة وعر قد يقتلك
    Problemsiz bir şekilde geçti şimdi de Trafo'ya giden sarsıntılı düzlükte gazlayabilir. Open Subtitles نعم، هو إيفاد أن مع أي الأعمال الدرامية، والآن انه يمكن الحصول مطرقة أسفل ل سباق وعر إلى المحطات الفرعية.
    sarsıntılı olacak. Open Subtitles فالطريق سيصبح وعر
    Gittikçe daha da sarsıntılı olacak. Emniyet kemerini bağla bence. Open Subtitles انظر، قد يكون هناك مطبات هوائية ربما عليك ربط حزام الأمان.
    Biraz sarsıntılı geçti. Open Subtitles لقد كانت جيدة مع بضعة مطبات هوائية
    sarsıntılı iniş derken mecburi inişi kastetmiştim. Open Subtitles لمّا قلتُ "مضطربًا"، قصدت: "استعدّوا لهبوط اصطداميّ"
    Anladığım kadarıyla, bu biraz sarsıntılı olacak, bu yüzden, tüm hassas ekipmanların güvenliğini sağlayın ve korunaklı bölgelere gidin. Open Subtitles مما فهمت, سوف تكون كثيرة المطبات, ولذلك هذه فرصتكم الاخيرة لتامين المعدات والذهاب لاماكن الامان المحددة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more