| Hayır. Yasadışı doku satışı için başka bir neden. | Open Subtitles | و هو سبب إضافي لبيع الأعضاء الغير قانوني |
| Garaj satışı için iznin olmalı. | Open Subtitles | تحتاج أن يكون لديك رخصة لبيع مرآب ثانيا: |
| Amerikan yapımı makineli tüfek ve uçak satışı için. | Open Subtitles | لبيع المدافع ، الرشاشات ، و الطائرات الأمريكية |
| Eşya satışı için yaptığını sandım. | Open Subtitles | خلتك أعددتها من أجل الدعوة المفتوحة. |
| Eşya satışı için. | Open Subtitles | من أجل الدعوة المفتوحة. |
| İsminin satışı için son derece iyi bir avans aldın. | Open Subtitles | لقد تلقيتِ سلفاً مقدماً لبيع اسمك |
| - Kek malzemeleri aptal kek satışı için. | Open Subtitles | مكونات الكعك لبيع المخبوزات الغبي |
| O bekar bir anne ve her konuda Allison'a güvenirim, özellikle de kek satışı için benden daha kötü bir şey yapması konusunda. | Open Subtitles | يمكن الأم واحدة وكنت دائما يعول عليه , وخصوصا عندما... ... جعله أسوأ الألغام لبيع الخبز. |
| Mobilya satışı için seyahatte olduğunu sanıyormuş. | Open Subtitles | كانت تعتقد أنه مسافر، لبيع الأثاث. |
| Evet, uyuşturucu satışı için bir pazar yeri. | Open Subtitles | أجــل إنه مكـان تجـارة لبيع المخدرات |
| Ateşli silah satışı için özel bir izniniz varmış. | Open Subtitles | لديك تصريح خاص لبيع الأسلحة النارية |
| Kaçak Yolcu'nun satışı için aracılığını yaptığım önemli bir anlaşmayı Conrad'a şantaj yaparak bozmuş. | Open Subtitles | لقد أفشلت اتفاق مهم كنت وسيطة به لبيع الحانة عن طريق ابتزاز (كونراد) |
| CBS Şirketi'nin Westinghouse Şirketi'ne satışı için. | Open Subtitles | (لبيع شركة (سي بي اس) لشركة (وستنجهاوس |
| Bu, takımın satışı için hazırlanmış bir kontrat. | Open Subtitles | -هذا هو العقد لبيع الفريق . |