- Bir silah satıcısını yakalamak istemekte yanlış bir şey mi var? | Open Subtitles | أخبريني مجددا. هل من خطب في الرغبة في إيقاف عمل تاجر للأسلحة؟ |
Hatalı bir tepki gösterip silahsız bir kokain satıcısını vurdu. | Open Subtitles | اتخذ قراراً غير حكيم وأطلق النار على تاجر مخدّرات أعزل |
Lockhart-Gardner'i istemiyor çünkü siz bir uyuşturucu satıcısını temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | إنها لا تريد شركة لوكهارت وغاردنر لأنكم تمثلون تاجر مخدرات |
Anakara polisi, bir sigara satıcısını öldürmüş, haberin var mı? | Open Subtitles | الشرطة الصينية قتلت بائع سجائر أكنتم تعرفون ذلك؟ نعم، سمعت |
ve seni birisi vurdu, seni ve diğer iki silah satıcısını. | Open Subtitles | إذاً شخص ما أطلق عليك النار قتل اثنين من تجار الاسلحة أخذ الأسلحة والمال |
Bir topçu çavuşu, ailesini öldüren Meksikalı bir uyuşturucu satıcısını öldürmüştü. | Open Subtitles | رقيب مدفعي شاب أردى مروج مخدرات مكسيكي قتل عائلته |
Eğer adama tanıtıldı olacak. Oh, uyuşturucu satıcısını anlamına gelir. | Open Subtitles | ـ سوف يتم تقديمك إلى الرجل ـ تقصد تاجر المخدرات |
Susamış Öküz'de çalışan bir uyuşturucu satıcısını takip ediyorum ben de. | Open Subtitles | كنت اتعقب تاجر حصل على وظيفة الان في حانة الثور العطشان |
"Acemice yapılmış sahte paralar uyuşturucu satıcısını ele verdi. " | Open Subtitles | "عملية التّزوير صنعت بشكلٍ سيّئ و تاجر المخدّرات الرئيسي سُجن" |
Polis hiç uyuşturucu satıcısını bırakır mı? | Open Subtitles | أتعتقدين أن شرطياّ يطلق سراح تاجر مخدرات بأنذار؟ |
Uyuşturucu satıcısını nasıl soyduklarından bahsetmeye başladılar. | Open Subtitles | بدأوا التحدث عن كيف أنهم سرقوا تاجر المخدرات هذا |
Şu çantayı kaset bandıyla kafasına bağlayan uyuşturucu satıcısını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرى تاجر المخدرات هذا الذى كان يضع حقيبة المسجل على رأسة ؟ |
Eğer polis, bir uyuşturucu satıcısını barındırdığımızı öğrenirse, beni mahveder. | Open Subtitles | لو اكتشفت الشرطة أننا نأوي تاجر مخدّرات، فسيعدمونني. |
Bir kalp cerrahı ile araba satıcısını takas ediyorum, o kadar kötü değil, değil mi? | Open Subtitles | سأستبدل بائع السيارات المستعملة بجراح قلب وهذا ليس سيئاً ؟ |
Silah satıcısını yakalamak için bir şans bulmuş olabilirsin. | Open Subtitles | قد تكون الفرصة مازالت سانحة لكِ لإيقاف عمل بائع الأسلحة ذاك. |
Kazara bir kokain satıcısını soyan dâhiler. | Open Subtitles | إنهم عباقرة و الذين بالصدفة خدعوا تجار مخدرات |
Yaklaşık 17 dakika sonra kendilerine gelecek ve yine bu şehirdeki her çalıntı mal satıcısını indirecek yetenekleri olacak. | Open Subtitles | خلال 17 دقيق، سيفيقوا ولديهم القدرة على إخبار كلّ تجار السلع المسروقة في المدينة |
Nate adında uyuşturucu satıcısını araştırdığımızı sanmıştık. | Open Subtitles | لقد أعتقدنا أننا نقوم بالتحقيق عن مروج كوكايين أسمة نايت. |
Bunu sürdürüyorsun, ama başka bir uyuşturucu satıcısını işinden edeceksin. | Open Subtitles | احتفظ بهذا سوف نخرج مروج مخدرات آخر من العمل |
Bir dakika. Yani, o uyuşturucu satıcısını evimizde mi bırakacaksınız? | Open Subtitles | إذاً، ستُبقون تاجرة مخدّرات في منزلنا؟ |
Ya da neden alelacele, bir polisi öldürmeden önce, bir uyuşturucu satıcısını aradığını. | Open Subtitles | ـ مممم أو لماذا كان يهرع للاتصال بتاجر مواد ممنوعة قبل ساعة من مقتل شرطيٍ |
Her neyse, Andre Ricks adlı bu çocuğu bulduklarında çatıda, bir uyuşturucu satıcısını takip ediyorlardı. | Open Subtitles | على أيّ حال, إنهم كانوا يطادرون أحد حامليّ المُخدرات (علىالسقيفةعندماوجدواذلك الطفل(آندرريكس... |