"satın almıştı" - Translation from Turkish to Arabic

    • اشترى
        
    • إشترى
        
    • اشتراها
        
    • اشترت
        
    • إشترت
        
    Fakat önceki patronundan erzak satın almıştı ve kızgın adam ona çürümüş bitkileri satmıştı. TED لكنه قد اشترى بضائعه من مديره السابق، حيث باعه أعشاباً فاسدة لاستيائه.
    Frankie, Hit Pit'i 17 yıl önce Bobby Malone'den satın almıştı. Open Subtitles اشترى فرانكي الصالة من بوبي منذ 17 عاماً
    Babamın bir tamirhanesi vardı ve ben çocukken şu şaseyi satın almıştı. Open Subtitles كان لأبي مرآباً وعندما كنت طفلة اشترى هذا الهيكل.
    Bir önceki gece otelin lobisinde bir dergi satın almıştı. Open Subtitles في ردهة الفندق في الليلة السابقة ، إشترى مجلة
    Creason, aşağı doğu yakasındaki eski et kesim tesisini satın almıştı. Open Subtitles إشترى (كريسون) مستود تعليب اللحوم القديم في الشرق الأدنى من المدينة.
    Lawrence satın almıştı onları. Artık çıtı çıkmıyor. Open Subtitles اشتراها له لورانس ولم أعد أسمع له صوتاً مذ وقتها
    Annen çıldırmıştı ve bütün kitapları satın almıştı. Open Subtitles أصيبت أمك بالجنون و اشترت كل هذه الكتب و الأشياء
    Altı ay içinde vakıf tüm kasabayı satın almıştı. Open Subtitles خلال ستّة أشهر، كانت الثقة به قد إشترت بكامل البلدة
    Korkarım fazla şey değil. Yeri eski kocam satın almıştı. Open Subtitles ليس كثيراً زوجي السابق هو من اشترى المنزل
    Eskiden bana o kadar çok paket gönderilirdi ki babam sırf tasarruf etmek için Fedex'i satın almıştı. Open Subtitles كانت تصلني الكثير من الطرود عند منزلي, اشترى أبي شركة الشحن كي يوفر المال
    Bir arkadaşım onlara deri hastalığı hakkında video kaset satın almıştı. Open Subtitles صديق ما اشترى لها شريط فيديو بشأن بعض أنواع الجلود،
    Babam bu toprakları 30'lu yıllarda satın almıştı. Open Subtitles اشترى أبي هذه الأرض في الثلاثينات.
    Babam bu parseli Bucky Hand'ten 1859 senesinde satın almıştı. Open Subtitles أبى اشترى قطعة الأرض هذه من (باكى هاند) فى عام 1859
    Ama Grover babamın avukatını da satın almıştı. Open Subtitles -لكن تشارن غروفر كان قد إشترى المحامي
    Don bilgisayarı oğluna doğum günü hediyesi olarak satın almıştı. Open Subtitles (دون) إشترى الجهاز لإبنه هديةً لميلاده..
    Manzarasına aşık olup satın almıştı. Open Subtitles وقال انه اشتراها عندما سقط في الحب مع وجهة النظر.
    Evet, geçen hafta satın almıştı. Open Subtitles ‫نعم، تلك التي اشتراها ‫الأسبوع الماضي
    Annen çıldırmıştı ve bütün kitapları satın almıştı. Open Subtitles أصيبت أمك بالجنون و اشترت كل هذه الكتب و الأشياء
    Annemle Yokohama'ya seyahate gittiğimizde benim için satın almıştı. Open Subtitles عندما ذهبت مع والدتي إلى يوكوهاما اشترت لي طلاء أظافر
    Altı ay içinde vakıf tüm kasabayı satın almıştı. Open Subtitles خلال ستّة أشهر، كانت الثقة به قد إشترت بكامل البلدة بإستثناء شخصا واحدا
    O, bir mangalsutra gerdanlığını satın almıştı. Open Subtitles إشترت عقد مانجل سوترا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more