İki bin beş yüze satacaksınız. İki bini bende kalacak, beş yüzü sizde. | Open Subtitles | تبيعونها بـ2،500 أنا أحتفظ بالألفين و أنتم الـ500 |
Bölmek yok. Olduğu gibi satacaksınız anlaştık mı? | Open Subtitles | من دون خصمها، تبيعونها كما هي، أمفهوم؟ |
- Ağaç mı satacaksınız? | Open Subtitles | انتما يا رفاق ستبيعان الأشجار؟ |
Sabun satacaksınız. Büyük bir çarkın parçası olacaksınız. | Open Subtitles | ستبيعان الصابون، ستكونان مشهورين للغاية |
Hayır. Çünkü gerçeğini 800 bine satacaksınız. Guercino'yu 400 bine. | Open Subtitles | لا، لأنك ستبيعه كأصيل لـ800,000، جويرسينو 400,000... |
- Onu kime satacaksınız? | Open Subtitles | إلى مَن ستبيعه ؟ - ماذا ؟ |
Onun evini satacaksınız ve Arizona'yı mı taşınacaksınız? | Open Subtitles | سوف تبيع منزلها؟ وتنتقل معها إلى أريزونا؟ |
Bu ibnelerden sayabileceğinizden daha fazla satacaksınız. | Open Subtitles | بالتأكيد أنّك سوف تبيع تلك الكميات اللعينة أكثر مما يمكنك أن توفره. |