"satmam" - Translation from Turkish to Arabic

    • أبيع
        
    • بيع
        
    • لبيع
        
    • ابيع
        
    • أبيعها
        
    • ببيع
        
    • أبيعه
        
    • ببيعها
        
    • أبيعهم
        
    • أبيعك
        
    • وبيع
        
    • لأبيع
        
    • لأبيعها
        
    • ابيعه
        
    Müşterilerimi kaybettim. İşimden oldum. Şimdi de evimi ve arabamı satmam gerek. Open Subtitles خسرت موكليني و خسرت عملي و علي أن أبيع المنزل و السيارة
    Doğrusu, evi acilen satmam gerek acil durum çıktı da. Open Subtitles ‎في الحقيقة.. هناك حالة طارئة ‎يجب أن أبيع هذا المنزل
    Bir aylık kira ve günlük masraflarımız için en azından iki tarayıcı satmam gerekli. Open Subtitles يلزمني على الأقل بيع جهازين شهرياً للإيجار والمصاريف اليومية
    Bu araziyi satmam için bana yetki verdiler, kanunlar böyle biliyorsun.. Open Subtitles لقد أعطيت الإذن لبيع الأرض، هذه هي القوانين، وأنت تعرف ذلك
    Bir yıl kadar önce altın saati satmam icap etti. Open Subtitles كان علي ان ابيع تلك الساعة قبل سنة او اكثر
    10 yıl önce bir milyon verdim. 10 katına bile satmam. Open Subtitles دفعتُ مليوناً مقابلها قبل 10 سنوات ولن أبيعها بعشرة أضعاف ذلك
    O halde seneye arabamı satmam gerekecek, hayatım. Open Subtitles اذن سوف أقوم ببيع سيارتي في العام القادم يا عزيزتي
    Ama bunun için masum bir adamı satmam gerekiyor. Open Subtitles "بالطبع عليّ أن أخون رجلاً بريئاً وكأني أبيعه عند النهر"
    Abdul, Carl ve Sascha orada kalır, yoksa satmam. Open Subtitles وتحتفظ بعبد الله وكارل وساشا وإلا لن أبيع.
    Abdul, Carl ve Sascha orada kalır, yoksa satmam. Open Subtitles وتحتفظ بعبد الله وكارل وساشا وإلا لن أبيع.
    Çekil lütfen. Sabahleyin gidip küçük Japon arabalarımı satmam lazım. Open Subtitles ابتعد عن طريقي لو سمحت، فيجب أن أبيع سياراتي اليابانية الصغيرة في الصباح
    Zengin günleri geçirmek istediğim bu çifliği hayatta satmam! 4000 frankla elverişli bir yaşam sürebiliriz! Open Subtitles لن أبيع المنزل الذي حلمت بأن أعيش فيه للأبد نستطيع صرف 4000 فرانك بتعقل
    Hani sebze satmam gerekirse diye. Open Subtitles كما تعلم, في حالة إذا أرادوني أن أبيع الخضروات
    Bebek için kaç tane sihirli fasulye satmam gerekiyor? Open Subtitles كمحبةفاصولياءسحرية.. أبيع الطفلة مقابلها؟
    Bunu başarırsam, ruhumu kahrolası propaganda filmleri yazmak için satmam gerekmeyecek. Open Subtitles لو تمكنت من فعل ذلك، فليس عليّ بيع كتبي الجوهرية لدعاية الأفلام
    Bunu başarırsam, ruhumu kahrolası propaganda filmleri yazmak için satmam gerekmeyecek. Open Subtitles لو تمكنت من فعل ذلك، فليس عليّ بيع كتبي الجوهرية لدعاية الأفلام
    Sen beni satan bir ürün yaratmam için işe aldın ürün satmam için değil. Open Subtitles أنت وظفتني من أجل خلق منتج يبيع لا بيع منتج
    ve gerekirse yalan söyle daha fazla ev satmam lazım. Open Subtitles إكذبي إذا أضطررت لأني في حاجة لبيع بعض المنازل
    Leopold, bütün hayatım boyunca bunun bedelini ödüyorum ve yoruldum, ve dinlenmem lazım ve bunun için biraz havuz çamuru satmam gerekiyorsa Open Subtitles ليوبلد لأنى كنت أسدد الديون فى كل حياتى و لقد تعبت و أحتاج للراحة و لو كان على أن ابيع
    Onuda satmam lazım... Open Subtitles يجب أن أبيعها أحتاج للمال من أجل علاج والدتي
    Annem bunları satmam için beni kandırdı. Open Subtitles كنت متوجهاً لمنزلك عندما كلفتني أمي ببيع قمحها
    Doğum için paraya ihtiyacı olduğundan satmam için verdi. Open Subtitles -إذن تكسبين جيداً من عملك حتى تشتري جوال كهذا -إنه لصديقتي ، أعطتني أياه لكي أبيعه -لأنها تحتاج للمال لولادة طفلها
    Sanırım onları satmam gerekecek. Open Subtitles أعتقد أني سأقوم ببيعها نظراً للظروف الحالية
    Bu yüzden düşündüm ki onları satmam, gece vakti çalınıp gitmelerinden daha iyidir. Open Subtitles لذا فكرت.. ..أن أبيعهم إياها بدلاً من أن يسرقوها
    satmam için cinayetin arkasında olduğunu ima ediyorsun. Open Subtitles ممايعني أنك تقف وراء جريمة القتل هذه تحاول إخافتي كي أبيعك النادي
    Oradaki kuzenim bana müşteri buldu. Oraya gidip evi satmam lazım. Open Subtitles لدي قريب هناك , ووجد المشتري عليّ الذهاب وبيع المكان
    Bana birkaç koyun satmam için iki gün ver, sana parayı getireceğim. Open Subtitles إمنحني يومين فقط لأبيع بعض خِـرافـي و أحـضر لك النقود
    Borç vermezdi. Ama belki satmam için biraz esrar verebilirdi. Open Subtitles هو لن يُعيرني شيئً، لكنّه قد يعطيني بعض الماريوانا لأبيعها
    Babam bunu satmam için tamir edecekti. Open Subtitles ابى سوف يصلح هذا من اجلى واستطيع ان ابيعه عندما يشيخ والدك ويبيض شعره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more