"savaş'" - Translation from Turkish to Arabic

    • للحرب
        
    • في الحرب
        
    • الأهلية
        
    • اثناء الحرب
        
    Berlin'in, Soğuk Savaş'ın harp meydanı olmasının nedenlerinden biri de budur. Open Subtitles كانت هذه إحدى أسباب أنّ برلين صارت ساحة معركة للحرب الباردة
    Pinako Teyze Savaş çıktığında Ulusal Simyacılar göreve çağrılır dememiş miydi? Open Subtitles الم تقل العمة بينكو ذلك؟ الألكمبيت الوطني يأخذ للحرب حين إندلاعها؟
    Annem bana bunu okula hazırlar gibi Savaş için hazırladı. Open Subtitles فأمي قامت بتجهيزي للحرب كما لو كنت ذاهب إلى المدرسة
    Vietnam Savaşı sırasında Savaş esiri olmuş Amiral Stockdale'in tecrübesine dayandım. TED واستخلصت من تجارب الأدميرال ستوكديل، والذي كان أسيراً في الحرب الفيتناميّة.
    Savaş Yer Değiştirme Kurumu, kampları işletebilmek için mahkumlara güvendi. TED اعتمدت سلطة إعادة التوطين في الحرب على المعتقلين لإشغال المعسكرات.
    Sivil Savaş'ta hemşirelik yapmış ve güzel bir şiir yazmış. Open Subtitles كان يعمل ممرض في الحرب الأهلية وكان يكتب شعراً عظيماً
    Sana söylemiştim, en parlak zamanı UFA'yla birlikte Savaş yılları sırasındaydı. Open Subtitles لقد اخبرتك ان افضل اوقاتها كانت اثناء الحرب ضد الإتحاد السوفيتي
    Tecla, Savaş yüzünden elektirik ve akan suyu olmayan bir mahallede yaşıyor. Open Subtitles تيكلا تعيش فى منطقة نادرا لديها كهرباء او مياه جارية نتيجة للحرب
    Bir keresinde, bir iç Savaş canlandırıcısına çok fena aşık olmuştum. Open Subtitles مرة واحدة قد وقعت في الحب بجنون مع ممثل للحرب الأهلية
    Sanırdım ki kişinin Savaş hakkında yaptığı şey jest olarak katılmak... ve öldürülmektir. Open Subtitles لقد فكرت حيال كل واحد قرر الذهاب للحرب يدل على الأيماء الى التضامن
    Ve yanlışlıkla biraz peynir istedim bir biyolojik Savaş malzemesi değil. Open Subtitles وبالمناسبة , لقد طلبت منك بعض الجبن وليس أداة للحرب البيولوجية
    Soğuk Savaş dönemine ilerliyoruz, denemeye devam ediyoruz ve duvarlar inşa ediyoruz.. TED نذهب للحرب الباردة، ونستمر فى محاولة بناء الجدران.
    Yıllık Savaş oranı yılda yüz binde 22 iken 50'li yılların başından günümüze bu oran 1,2. TED انخفض المعدل السنوي للحرب من حوالي 22 في مائة ألف في السنة في أوائل الخمسينيات إلى 1.2 اليوم
    "Savaş sahasında plan işe yaramaz" diye eski bir söz vardır. Open Subtitles هناك مقولة في الحرب بأن الخطط لا تنجو في ميدان المعركة
    Savaş zamanı bir Tatar kızıyla tanışmıştım, dün rüyamda onu gördüm. Open Subtitles حلمت الليلة الماضية ، عن فتاة من التتار عرفتها في الحرب.
    Temel olarak çan odası, Savaş zamanı, hava saldırısı sırasında bir uyarıydı. Open Subtitles بُنيت حجرة الجرس أساساً على نوعية الإنذار الخلفي للغارات الجوية في الحرب.
    Paran çalınabilir. Savaş sırasında evinden ayrılmak zorunda kalabilirsin. TED نقودك من الممكن أن تسرقين، من الممكن أن تُجبرين على ترك وطنك في الحرب
    İç Savaş'ta Charleston açığında seyreden iki direkli bir gemiydi. Open Subtitles لا . سفينة التوأم الشراعية خارج تشارليستون أثناء الحرب الأهلية.
    Sivil Savaş sırasında, kölelerin Kanada'dan önceki son durağı Detroit'ti. Open Subtitles ماذا تعني؟ خلال الحرب الأهلية ديترويت كانت المحطة الأخيرة للعبد
    Son Savaş sırasında, tüm bu A.B.C savaşçılarını yok ettiklerini sanıyordum. Open Subtitles كنت اعتقد ان محاربى ال حطموا كل هذا اثناء الحرب الاخيرة
    Savaş zamanı, kadınlar için kötü olur. Yakında yeni bir Savaş çıkacak. Open Subtitles اثناء الحرب الأسوأ يحدث للمرأة وقريبًا ، سوف تكون هناك حربٌ اخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more