"savaşçıydı" - Translation from Turkish to Arabic

• محارب
• محارباً
• محاربة
• مقاتلة
• مقاتلاً
• محاربا
• كانوا محاربين

Babam bir savaşçıydı, fakat dünyayı vaktinden önce terk etti.
أبي كان محارب لكنه ترك هذا العالم قبل وفاته

"Bebeğim," diyeceğim ona "unutma, annen bir savaşçıydı, baban da bir savaşçı, ve sen de minicik ellerin ve koca gözlerinle daha fazlasını isteyen bir kızsın."
طفلتي .. سوف اخبرها .. ان تتذكر دوما ان والدتها محاربة ووالدها محارب وانت .. الفتاة .. ذات الكفوف الصغيرة .. والاعين الكبيرة والتي لا تتوقف عن طلب المزيد

Kendisi çok cesur bir savaşçıydı ve sen onu sırtından bıçakladın.
لقد كان محارباً شجاعاً وأنتِ طعنتِه في ظهره

Kocam, Moloc'un İmparatorluk Muhafızları'nda yüksek karakolda görevli bir savaşçıydı.
زوجي كان محارباً , في منصب عالي في حرس , مولّك , الإمبراطوري

İnan ya da inanma, bir zamanlar içimizdeki en ateşli savaşçıydı.
فسواء صدقتي أم لا لقد كانت أقوى محاربة هنا

Annem de, diğer anneler gibi savaşçıydı.
وكانت والدتي، مقاتلة فحسب مثلما تكون الأمهات.

O çok yetenekli bir savaşçıydı... ama ben bile ona sırtımı dönmezdim.
كان مقاتلاً عظيماً حتى أنا لم يكن بوسعي ألا أتعاون معه

Hanzo kılıç ve yay konusunda usta kudretli bir savaşçıydı.
كان هانزو محاربا عظيما، لقد كان ماهرا في إستخدام السيف و القوس

Kara Şövalye büyük bir savaşçıydı.
الفارس الأسود كَانَ محارب عظيم

Son ana kadar, büyük bir adam, cesur bir savaşçıydı.
رجل عظيم، عظيم محارب حتى النهاية.

Bizim halkımız bir zamanlar savaşçıydı ama senin gibi değil, Jake.
لقد كان شعبنا ذات مرة شعب محارب ولكن ليس مثلك يا (جيك)

Gerçek bir savaşçıydı.
كان هو محارب حقيقي.

Kimo'ya bak. Bir zamanlar büyük savaşçıydı.
انظر إلى كيمو من المفترض أن يكون محارباً عظيماً

Babamız Davud'da şarkı söylerdi, ama cesur bir savaşçıydı
كان أبونا " داود " يغنى الأغنيات و لكنه أيضاً كان محارباً قوياً

- O büyük bir savaşçıydı.
أبوك كان شجاعاً جداً كان محارباً عظيماً

Visenya Targaryen çok iyi bir savaşçıydı.
فيسينا تارجيريان كانت محاربة عظيمة

Bir savaşçıydı.
لقد كانت محاربة

Senin de böyle düşündüğünü biliyordum. O bir savaşçıydı. Evet.
أعلم فيما كنت تفكّر، لقد كانت مقاتلة أجل.

Ve sana şunu söyleyeyim, annen tam bir savaşçıydı.
ودعني أخبركَ أمرًا والدتكَ كانت مقاتلة

Harika bir savaşçıydı.
إنجرف إلى معركة مع درعه وكان مقاتلاً عظيماً

Kardeşim büyük bir savaşçıydı, haksız mıyım?
كان أخي محاربا عظيما أليس كذلك

Irkın bilim adamı olmadan önce savaşçıydı.
...قبل أن يكون جنسك أهل علم لقد كانوا محاربين...