"savaşacağım" - Translation from Turkish to Arabic

• سأقاتل
• سأحارب
• أقاتل
• اقاتل
• أحارب
• أحاربك
• أُقاتل
• سأدافع
• وأقاتل
• سأحاربك
• سأحاربه
• سأقاتلك
• سأقاتله
• سأقاوم
• سأقوم بالمراقبه

Sonunda destansı bir iyilik kötülük savaşında o kahramanla savaşacağım.
وأخيراً، سأقاتل هذا البطل في معركة حاميةٍ بين الخير والشر

"Çünkü, ben kesinlikle senin için savaşacağım."
لأنني واثقة تماماً من أنني سأقاتل من أجلك

-Bu kez savaşacağım. -Sığınakta diğerlerine katılacaksın.
سأحارب في هذا الوقت انضمي إلى الآخرين في الملجأ

Şu andan itibaren evime dönebilmek için savaşacağım.
من هنا فى العراء، أقاتل حبّاً للوطن فحسب

Sahip olduğum her şeye mal olsa da senin için savaşacağım.
سوف اقاتل من أجلك حتى لو أخذ هذا كل ما أملك

Ve ben Goa 'uld'u yenene kadar sizle kalıp savaşacağım.
و انا سوف أبقى هنا و أحارب إلى جانبكم . حتى نطهر هذا الكوكب من الجواؤلد

Ve ben kimin tarafında olacağımı biliyorum. Ben siyahlar için savaşacağım.
وأنا أعرف في أي جانب سأقاتل سأقاتل في جانب السود

Ama biliyorum seni tekrardan tanıma şansım var bunu için de savaşacağım.
لكني أعرف أني أريد فرصة أخرى للتعرفعليكِمن جديد, و سأقاتل كي يحدث هذا

Son adam kalan kadar savaşacağım ama dürüst olalım.
سأقاتل حتى أموت , لكن دعنا على الأقل نكن صريحين مع بعضنا

"Sorumluluk sahibiyim ve bu işe kendimi adadım, samimi olacağım. "Kapım her zaman açık, sizin için savaşacağım.
إنني كفء للمسؤولية و ملتزمة و سأكون متواضعة بابي سيكون مفتوح دائماً للجميع و سأقاتل من أجلكم

Eğer savaşmamı istiyorsanız, savaşacağım.
أتعلمان، طالما تريدا القتال، لا بأس سأقاتل.

Kaderim kaç kere değiştirilmiş olsa da evet, savaşacağım.
نعم , مهما كانت عدد المرات التي تغير بها قدري , أنا سأقاتل

Pekala, buraya yazıyorum, bununla savaşacağım.
حسناً ، إحفظوا كلماتي ، لأنني سأحارب هذا

Kendimi bulmak için savaşacağım Kendimi, başka kimseyi değil
سأحارب لكى أجد نفسى أنا فقط و لا أحد غيرى

Sence ben Amerikalılarla tabancayla savaşacağım mı?
أتعتقد أنني سأحارب الأمريكيين بهذا السلاح؟

Ama nasıl savaşacağım hakkında bir fikrin yoksa o zaman bununla nasıl savaşabilirim ki?
لكن إن لم يكن لديكَ فكرة عمّا يُفترض أن أقاتل إذاً هل يُفترض بي أن أقاتل على الاطلاق ؟

Tanıştığımız andan beri uğruna savaşacağım tek kişi var.
يوجد شخصاً واحد أقاتل لأجله منذ اللحظة التي تقابلنا

Ancak artık Tanrı ve görünüşe göre özgürlüğüm için savaşacağım.
ولكن الآن، سوف اقاتل من أجل إلهي ولحريتي كما يبدو

Bir gün bu kayadan kurtulacağım ve İmparatorluk'la savaşacağım.
في يوم من الأيام .. سأنزل من هذه الصخرة و أحارب الإمبراطورية

Bak, neyin peşindesin bilmiyorum ama bu düşündüğüm şeyse seninle son nefesime kadar savaşacağım.
, أنا لا أعرف ما تنوي فعله , لكن لو كان مثل ما أفكر به سوف أحاربك بكل ما أوتيت من قوة

Bu kadar alçalmış da olsan savaşacağım!
أتعتقد يمكنك إيقاف هذا سوف أُقاتل

Cüce için savaşacağım.
سأدافع عن القزم

Burada duracağım ve bu unutulan değerler için savaşacağım.
سأبقى هنا ، وأقاتل من أجل هذه القضية الخاسرة

Günahkâr, Tanrı uğruna haftanın her günü seninle savaşacağım!
ليس بعد الآن حسنا، أنت مخطيء سأحاربك كل يوم في الأسبوع في سبيل الله ومرتين يوم الأحد

Mariel... bana her ne oluyorsa, buna karşı savaşacağım.
-مهما كان يحدث لي .. فإننى سأحاربه أقسم بهذا ..

Anladım. Seni tüketen nefreti kesmek için seninle savaşacağım.
مفهوم , سأقاتلك حتي اتمكن من هزيمة الكراهية التي تدمرك

Lakin aksi olursa, onunla savaşacağım.
وإن لم يفعل، سأقاتله.

İkinci Dünya savaşında ölmedim ben, burada ilaçlar sayesinde mi öleceğim? savaşacağım!
لم أمت في الحرب العالمية الثانية ، حتى تتحكم بي فاجرة تكدس الأدوية ، سأقاوم هذا الشيء

Sizinle birlikte savaşacağım.
سأقوم بالمراقبه معك